Bu hafta maalesef sayfama pek fazla yazı yazamadım. Aslında anlatacak o kadar çok şey var ki:) Yazılarımı yazmamı geciktiren en önemli etken bu hafta kardeşimi Almanya'ya yolcu etmemiz. Öyle bir duygusal ağırlık çöktü üzerime. İçimden hiçbir şeyle uğraşmak gelmedi. Kardeşim Erasmus programı kapsamında gitti ve dört ay boyunca bizden mesafece biraz uzak olacak. ama neyse ki teknoloji var ve internetten yüzünü de görerek konuşabiliyoruz:)
O kadar çok şey birikti ki nerden başlayacağımı bilemedim. Öncelikle geçen hafta sonu yaptıklarımızdan başlayayım dedim.:) Malum artık havalar ısındı ve gezmeler de başladı. Geçen hafta sonu biz de vapurla Eminönü'ne geçtik. Vapurda dışarda oturmayalı ne kadar da uzun zaman olmuş, özlemişim. Aslında o müthiş boğaz manzarasını fotoğraflayıp, yayınlamayı çok isterdim ama hala bir fotoğraf makinem olmadığından ve telefonla da çok güzel çekilmediğinden şimdilik bu isteğimi erteledim.
Eminönüne indiğimizde etrafı saran mis gibi balık kokusuna dayanamayıp, hemen balık ekmek kuyruğuna girdik eşimle beraber:) biraz acıkmış da olduğumuzdan bir çırpıda bitiriverdik ekmeklerimizi. Ben zaten bir çocuk misali önüme gelen yemek satıcısına atladım:) bunu da alalım diye. Üstüne yediğimiz dondurmalı irmik helvasının lezzetini size anlatamam, mutlaka yemeniz lazım. Hacı Şerif 'in irmik helvası aklınızda bulunsun, rast gelirseniz mutlaka yemenizi tavsiye ederim.
Helvamızı yedikten sonra gezmeye devam ettik. Benim asıl amacım keçe almaktı. Renkli keçeler... Sonra sırf kumaş satan hanı araya sora bulduk. Oranın ikinci katında da rengarenk keçeler satan dükkanı:) Ama renkleri öylesine seçtim. Şimdi de onlarla ne yapacağımı bilmiyorum. Birşeyler yapar yapmaz hemen yayınlayacağım:)
Gezerken orda English Home'un mağazasını gördüm ve hemen içeri daldım. Çok güzel nevresim takımları vardı, indirimli ürünleri karıştırıken bir masa örtüsü takımı gördüm ve hemencecik aldım:)
Eminönünden ayrıldıktan sonra kayınvalidemlere geçtik. Orda yediğimiz nefis akşam yemeğinden sonra evimize geri dönüş yaptık:) Ama eve vardığımızda inanın adım atacak halim kalmamıştı. Güzel bir gün geçirmenin mutluluğu ile uykuya dalıvermişim hemencecik:)
Ama bundan sonra kesinlikle bir fotoğraf makinesi edinmeye ve gezerken mutlu olduğum her anı fotoğraflamaya karar verdim. Böyle yaşadıklarını yazıp anlatmak pek bir güzel oluyor çünkü:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen Ne Dersin?