Sayfalar

30 Aralık 2013 Pazartesi

2013 ün son ürünü: Makyaj Çantası





Kendi evimize dönüp, topiyle başbaşa kaldığımdan beri elime pek birşey alamıyorum. Akşamları topi uyuduktan sonra geçtiğimiz hafta bu çantayı yapabildim. Çantayı annemden aldığım artık iplerle örüp işledim. Deseni de smilena'nın sayfasında ve coco rose diaries'de görmüştüm. Onlar eldiven üzerine işlemişlerdi ben de çantaya işledim. Fena olmadı sanki:)




Bu arada 2013'ün bitip yeni yılın başlamasına sayılı zamanlar kaldı. Ben de bir istek listesi yapmayı düşündüm ama sonra 2014 ün ailelerimizle birlikte sağlıklı, mutlu, huzurlu  yıl olmasını istemenin yeterli olduğuna karar verdim. Okuyan herkes için de aynılarını dilerim. Mutlu seneler...

26 Aralık 2013 Perşembe

İkea'nın Nazik Yeniyıl Hediyesi



İkea'dan bu yılda yeni yıl hediyenizi gelip alabilirsiniz mesajı geldi:) Geçen seneki kırmızı polar diz battaniyesini hala keyifle kullanıyoruz:) Bu sene de bu güzel saksıyı seçmiş hediye olarak. Biz de gidip aldık.  Aklımda dekupajla kaplamak var, topiyi boya kokusundan korumak için onun uyuduğu boş bir an kolluyorum şimdilik:)




Gitmişken tabi yine poşetleri doldurmadan geri dönmedim. Ördüğüm motifli kırlent için iç yastık aldım. Motifler bitti, birleştirildi hatta ütülendi bile ama astar dikemediğim için son halini yayınlayamıyorum:( Biraz bekleteceğim maalesef. Bu arada yeni bir elişine başladım. Onu da ilk fırsatta paylaşacağım:)

20 Aralık 2013 Cuma

Kabak Tatlım:))


Sonunda evimize döndük. Topi evini hatırladı. Hatta yatağını, oyuncaklarını o kadar özlemiş ki hala hasret gideriyor:)




Bizim evde bir tane kabak talısı:) vardı gerçi ama bir de ben yapayım dedim. Tam da zamanı zaten. Pazarcı tezgahlarında bir dolu var. Pazarı gezip te kabak almadan geçmek imkansız. Üstelik hazır soyulmuş doğranmış. Eşim de çok seviyor. Haliyle bana da pişirmek düştü:)

Nasıl yaptığımı yazayım hemen : 2 kilo kabağa 1,5 su bardağı kadar şeker koyup pişiriyoruz. Ben pişmesine yakın 1 paket vanilya koyuyorum. Kokusu hoşuma gidiyor çünkü.

Aslında üzerine pekmez sürüp biraz fırınlamak da güzel olurdu ama ben cevizli tercih ettim. Karar sizin:)


11 Aralık 2013 Çarşamba

DEKUPAJ DENEMELERİ

Minik oğluşumla birlikte annemde kalmaya devam ediyoruz. Sonunda kar İzmit'e de yağdı. sabah kalkıp pencereden baktığımda manzara çok güzeldi. Senenin ilk karını görünce dayanamayıp ben de fotoğrafladım.



 Dün akşamda sonunda topi uyuduktan sonra dekupaj konusundaki merakımı giderdim. İlk denememi yaptım. Topinin mama kutusunu önce beyaza boyadıktan sonra annemin en güzel güllü peçetesini kesip yapıştırdım. Daha üzerine vernik sürülecekmiş iyice kuruyunca ama ben dayanamayıp paylaşmak istedim. Diğer kutuya aynı deseni yapıştırmak istemedim ama henüz ne yapacağıma karar da vermedim. Belki yine aynı yaparım. Biri şeker, diğeri tuz kutusu olur. Yalnız kapakları sarı plastik. Nasıl bir  değişiklik yapabilirim bilmiyorum. Bakıcaz artık:)) Bir de tepsi var onu da beyaza boyadım ama henüz dekupajını yapmadım. Bitirince onu da paylaşacağım.


 Bu arada annemin evini fazlaca dağıttık. Topinin oyuncakları, kıyafetleri falan derken birde heryer kesik peçete falan oldu. Annem bizi kovalayacak en sonunda:)) 





8 Aralık 2013 Pazar

Düğün Derneği İzledim:)

İki haftadır keyfim pek bir yerinde. İzmit' e annemin yanına geldim. Annem sağolsun oğluma paşalar gibi bana da prensesler gibi bakıyor. Hafta sonları da eşim geliyor. Topiyi anneme bırakıp geziyoruz. Bugün de sonunda şeytanın bacağını kırıp 1 sene sonra sinemaya gittik. 






İşler Güçleri seyredeniniz varsa bilirsiniz Ahmet Kural ve Murat Cemcir'i. Tam ekip yine filmdeydiler ve full performansla güldürdüler. Havada uçuşan küfürlü cümleleri biraz duymazdan gelerek keyifle, daha doğrusu gülmekten kırılarak izledim diyebilirim.

Bu aralar yurdu etkisi altına alan soğuk havalarda kendinize dışarda aktivite arıyorsanız  sinema ve sinemada Düğün Dernek kesinlikle tavsiyemdir. Yalnız özellikle belirtmek isterim küfür mevcuttur. Çocuğunuzu götürmenizi tavsiye etmem.

Yok ben evde oturucam ne işim var soğukta dışarlarda diyorsanız ooo evde yapılacak aktivite çok. Ben bildiğiniz gibi motif örmeye devam ediyorum. Sevgiler...

5 Aralık 2013 Perşembe

MOTİFLEMECE


Her ne kadar kanaviçe işlemek için yanıp tutuşsam da bebekle yapılabilecek en kolay el işi saırım örgü örmek. Böylelikle ben de motif modasına uymuş oldum.Düşündüğümden çok zevkliymiş yapması. Bu arada ilk defa tığ kullandığımı da belirtmek istiyorum.Yani motiflerimdeli küçük hatalar acemiliğimdendir:) Zaten kolay bir motiften başlamam da bu yüzden:)


Bu arada annem ahşap boyama kursuna gidiyor. Evde kavanoz, teneke kutu ne varsa bir dekupaj yapma hevesi aldı başını gidiyor. Ev ağzına kadar bitmiş süt şişesi ve mama kutusu doldu. Bir de her gittiğimiz markette süslü peçete arıyoruz. O da ayrı bir macera:) Bu ahşap kutuyu da bana hediye etti. Bu da kendisinin ilk dekupaj şaheseridir. 




Motiflerimin öyle eciş büçüş durduğuna bakmayın. Birleştirilip, fazlalıklar kesildikten ve ütülendikten sonra çok güzel olacağına inanıyorum:)

30 Kasım 2013 Cumartesi

Kahvaltıda İyi Giden Peynirli Ekmekler



Özellikle evde bayat ekmeğiniz varsa değerlendirebileceğiniz nefis bir kahvaltılık. Çayın yanında da güzel gidiyor.
Üstelik çok kolay dilimlenmiş ekmeklerin üzerine yumurta, peynir, maydonoz karışını sürüp fırına veriyoruz.
Sonuç iştah kabartıcı. Annecim çocukluğumdan beri hep yapar ben de o zamanlardan beri severek yerim. İnşallah benim minik oğlum da büyüyüp severek yiyecek:))
Bu arada bu ekmekleri tüm annelerin bildiğinden eminim. Ben sadece hatırlatmak istedim. Pazar kahvaltısında güzel gider:)

21 Kasım 2013 Perşembe

Hamsi Keyfi



Bu aralar tam zamanı hamsinin. Hem bolca var, hem de ucuz. Ama çook mu çok lezzetli. Valla kim ne derse desin, ne buğulaması ne ızgarası bal gibi de kızartması. Kılçıklarını çıkartacaksın, iki hamsiyi birleştirip, una bulayıp kızartacaksın. Off mis. Yanına bol yeşilllikli bir salata bir de şalgam suyu. Ohh Afiyet olsun...

4 Kasım 2013 Pazartesi

Reçelli Yoğurt Tatlısı

a


Aslında adını tam olarak ne koymak gerekirdi bilemiyorum zira bir nevi taklit cheesecake dir kendisi:) Yani cheesecake 'in labne yerine yoğurt ile yapılanı diyebiliriz. Ama inanın lezzeti çok farklı değil. Hiç cheesecake yapmamıştım ama tarifi okuduğum blogda  yapılmasının daha kolay olduğunu yazıyordu.

Fazla uzatmadan hemen tarifini yazayım isterseniz.

Malzemeler:
2 paket burçak bisküvi
5 yemek kaşığı tereyağı
1/2 su  bardağı fındık
Üst malzeme:
800 gr süzme yoğurt (ben süzme yoğurdu kendim yaptım.)
200 gr şeker (1 su bardağı)
3 yumurta
1 paket vanilyalı puding
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 yemek kaşığı irmik

Önce taban için bisküvileri un haline getirip erimiş tereyağı ve çekilmiş fındıkları ekleyip karıştırdıktan sonra kelepçeli kabın tabanına döşüyoruz.

Daha sonra üstü için süzme yoğurdu iyice çırpıyoruz. Yumurtaları ve şekeri ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. Ardından diğer kuru malzemeleri de ilave ederek iyice karıştırıyoruz. Tabanın üzerine döküyoruz. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

Bu arada yoğurdu kendi mayaladığım yoğurdu tülbent üzerinde bekleterek süzme yoğurt yaptığımı da belirtmeden edemicem.

Birde asıl tarifte şöyle bir not vardı: hazır vanilyalı puding karışımı yerine 2 kaşık un ve 2 kaşık nişasta kullanabirsiniz. Ben iki türlü de denedim. Kesinlikle vanilyalı puding karışımı kullanmanızı tavsiye ederim. Daha lezzetli oluyor.



27 Eylül 2013 Cuma

Penceremin Önündeki Hazine

Çiçek bakma merakım ilk defa eşimin doğum günümde aldığı orkide ile başlamıştı. Orkidemin resmini burda da paylaşmıştım hatta. Ama onun çiçek açan sapları kurudu malesef. Ben de o sapları kestim. O yüzden bu sene çiçek açamadı. Ama yaprakları çok güçlü. Hatta her ay ortasından yeni bir yaprak çıkartıyor. Çiçek açmasa bile ben onu çook seviyorum ve gözüm gibi bakıyorum.

Menekşe merakım ise çiçekçilik yapan dostlarımızın bana bebeğim henüz doğmamış olmasına rağmen ilk anneler günüm için hediye ettikleri o güzel menekşe ile başladı. Menekşenin çiçekleri açtıkça baktım evim şenlendi ben daha bir istekle bakmaya başladım. Bunu gören annem de gitti bana üç tane daha aldı. Salondaki pencerenin önüne dizdi. Yerlerini de öyle bir sevdiler ki açtıkça açıyorlar. Sonuç olarak penceremin önünde küçük bir hazine oluştu:))






Bu arada ikinci orkidemi de eşim yine ilk anneler günümde aldı. Çok uzun süre çiçekli kalmasına rağmen o da yavaş yavaş kurumaya başladı. Bu kadar güzel olan bu çiçeğin bakımının çok zor olması ne üzücü. Eğer bana orkide bakımıyla ilgili vereceğiniz tavsiyeleriniz varsa merakla bekliyorum.

Şimdi evdeki en kıymetli hazinemi uyurken seyretmeye gidiyorum. En keyiflisi o çünkü:))


21 Eylül 2013 Cumartesi

Dantelin Modasi Geçmez Kızım...

Uzun bir aradan sonra tekrar bloguma yazı yazabiliyor olmanın sevinciyle sanırım tekrar karşınızdayım. Sanırım diyorum çünkü meşguliyetim çok büyük. Her an ağlayıp bana işimi yarıda bıraktırabilir:)) Minik oğlum dünyaya geldi ve bugün tam 2 aylık oldu:) Blogumdan uzun süre ayrı kalışımın nedeni de bizzat kendisidir.  Hazır uyumuşken hemen bir sesleneyim burdan dedim:))

Geçen gün salonda vitrin temizliği yaparken annem neden dantellerimi kullanmadığını sordu. Oysa çeyzimde dünya kadar dantelim vardı. Dantelin demode olduğunu söylediğimde ise cevabı çok sert ve netti: Dantelin modası geçmez kızım...

Aslında çok haklıydı. Dantel deyince benim aklıma seksenler dizisindeki koltuk kollarına ya da sırtlarına örtülen danteller geliyordu. Ama serince benim de çok hoşuma gitti. Hiç de öyle demode görünmedi bilakis çok zarif ve şık durdu. Anneme tekrar tekrar teşekkür ettim. Bu el emeği göz nuru danteller için ve sizinle de paylaşmak istedim.





Bu arada fotoğraf  makinesini oğlumun fotoğraflarını çekerken tarih atması için ayarlamıştım. Değiştirmeyi unutarak çekmiş bulundum. Güzel görünmüyor köşede ama idare ediverin nolur.

30 Mayıs 2013 Perşembe

İkinci Küçük Gemi



İkinci küçük gemi de ortaya çıktı. Bu da en az diğeri kadar şirin oldu:) Sonuçta ortaya nasıl birşey çıkacak ben de çok merak ediyorum..

Bu arada bu sefer de el işine kafayı takmış gibi görünüyorum değil mi? Ama en kısa zamanda cep telefonumda biriken güzellik ve moda üzerine mesajları da paylaşmak istiyorum..


27 Mayıs 2013 Pazartesi

KÜÇÜK GEMİ




 Dikkat ettim de uzun zamandır yazmadığım gibi, son yazılarımda hep tarifler vermişim. Boğazıma biraz fazla düşkündüm zaten son zamanlarda. Ama baktım bu düşkünlük bana kilolar olarak geri dönmeye başlıyor, kalorili tatlılar, pastalar faslına ara vermeye karar verdim.

Mutfak işlerine ara verince kanaviçe işlerine güzel bir keskin dönüş yaptım. Yarım işlerim şöyle bir kenarda bekleyedursun ben hafta sonu bu küçük gemiyi işledim. Çok ama çok şirin oldu. Hemen de paylaşmalıyım dedim.

Bu arada hemen biter bitmez resimleyip paylaşmak istedim o yüzden de ütüleme fırsatım olmadı. Hoş karşılayacağınızı umut ediyorum. Zaten son şekli ütülenmiş olacak. Şimdi sıra diğer gemiciklerde...
En son olarak da bu gemiciklere küçük bir gemici lazım:))


25 Nisan 2013 Perşembe

Kuru Meyveli Kek


Aslında kek hepimizin dar zamanda sığındığı en kolay ve pratik yiyeceklerden biri. Ama herkesin kendine özgü bir kek tarifi vardır. Ben de o yüzden kendi tarifimi sizlerle paylaşayım istedim. Doğruyu söylemek gerekirse son zamanlarda daha da bir lezzetli olmaya başladı keklerim:) Bu arada kekimde çok az yağ olduğunu da belirtmek isterim. Hatta ben tarifte yazandan daha bile az yağ koyuyorum.

Malzemeler:

1,5 su bardağı şeker
3 yumurta
2/3 su bardağı süt
1/3 su bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
limon kabuğu rendesi
kuru meyveler
2,5 su bardağı un

Önce yumurta ve şekeri birlikte çırpıp iyice köpürtüyoruz. Bir su bardağını üçte ikisi süt ve üzeri yağ ile tamalayarak dolduruyoruz ve çırpılmış karışıma ekliyoruz. Sonra vanilya, limon kabuğu rendesi ilave ediyoruz. Son olarak da yıkayıp süzdüğümüz kuru meyveleri (bizim evde kayısı, incir ve üzüm vardı) unla iyice karıştırarak, kabartma tozu ile ile birlikte ekliyoruz.

Meyveli kek yaparken meyvelerin ilave edilmeden önce una bulanması onların birbirine yapışıp dibe çökmesini engelliyor. Bu da böyle küçük bir püf noktası:))




6 Nisan 2013 Cumartesi

Meyveli Tart Yaptım, Ben yaptım:)



Daha önce de yapmıştım meyveli tart ama o zaman hamuru kalıptan sıcakken çıkarmaya çalıştığımdan elimi yakıp, kalıpı düşürmüş ve hamurum kırılmıştı. Bu sefer ki ustalık eserim oldu resmen. Üstelik övünmek gibi olmasın lezzeti de çok güzel olmuş. Ayıptır söylemesi bayılarak yedim desem yeridir.

İsterseniz lafı fazla uzatmadan tarifini vereyim. Tabanı için sable hamuru tarifini kullandım. Bu hamuru özellikle elmalı turta yaparken kullanıyorum. Ona daha çok yakışmasına rağmen, tart için de ideal bir hamur gibi geldi.
Çünkü normalde biraz daha sert olan tart hamuru bana daha az lezzetliymiş gibi geliyor.

Sable Hamuru tarifini daha önce anlatmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz.

İçerisindeki krema için:

1,5 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı toz şeker
1 yumurta sarısı
1 paket vanilya
2 yemek kaşığı labne

Labne ve vanilya hariç tüm malzemeleri tencereye koyup, muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırarak pişiriyoruz. Pişmesine yakın vanilya ve labneyi ekleyerek iyice karıştırıyor ve bir taşım kaynatarak altını kapatıyoruz.

Hazırladığım kremayı tartın üzerindeki havuz kısmına yayarak soğumaya bırakıyoruz ve soğuyunca arzu ettiğimiz meyvelerle süslüyoruz.

Bu arada markette gezerken dr quetker'in tart jölesini gördüm. Üzerindeki meyvelerin kararmasını önler düşüncesiyle en üste de ondan üzerindeki yapılışına bakarak hazırlayıp döktüm. Yalnız küçük bir tecrübe edindim: Bir paket çok geliyormuş, birkaç kaşıkla üzeri kaplandı. Paketin yarısını yarım ölçülerle kullanmanız yeterli olacaktır.



21 Mart 2013 Perşembe

Kesik Sütten Lor'a, Lor'dan Pideye





Daha önce belki okumuşsanız  bilirsiniz benim ev yoğurdu düşkünlüğümü. Ben yoğurdumu evde kendim yapıp tüketiyorum uzun zamandır. Yoğurdu mayalarken pastörize ve özellikle kutu sütler kullanmaktan itinayla da kaçınıyorum. Ama her zaman köy sütü bulmak da pek mümkün olmuyor. Geçen gün bizim eve yakın bir yufkacının Kandıra'dan süt getirttiğini öğrendik ve almaya niyetlendik. Ancak ani işimiz çıktığından sütü o gün değil ertesi gün alabildik. Bu  süre içerisinde sütü buzdolabında saklamalarına rağmen süt kaynatırken kesildi.

Ben de ne yaptım kesilen sütü bir güzel süzüp, tuzlayıp lor haline getirdim. İçine taze maydanoz doğradım. Bir de güzel hamur yoğurup lorlu pideler yaptım. Çok güzel oldu.

Belli bir ölçüm yok. 1 yumurtanın beyazı, birkaç kaşık yoğurt, 100 gr kadar tereyağ, kabartma tozu, tuz ve aldığı kadar un. Yumurtanın sarısı da üzeri için...

Yukardaki resme bakarsanız pidelerimin bol malzemos olduğunu göreceksiniz. Nitekim lorlar dışarıya taştılar:))



Bu arada resimleri pek özenerek çekemedim bu sefer. Öyle süslü tabaklara koyup, süsleyerek çekmek isterdim ama vaktim olmadı. Bu seferlik idare edin lütfeen:)

14 Mart 2013 Perşembe

Rengarenk Battaniye

Başlığı aslında rengarenk battaniyem bitti diye atmak isterdim ama ne yazık ki hala son bir sıra çerçevesi duruyor. Bir türlü gidip ip alamadım çünkü.


 Yine de paylaşmak istedim. Çok şirin oldu çünkü. Sevgili anneciğimin ellerine sağlık. Ben başladım ama çoğunu o ördü. Bana kalsa bu kadar sabırlı olabilecek miydim bilemiyorum. Ama ortaya güzel şeyler çıktıkça daha bir hevesleniyor sanki insan:)

Hemen belki yapmak isteyen olabilir diye detaya gireyim. Ölçüleri 11*15 kare ve herbir kare de 25 ilmekle başlandı.Örgümüz haroşa. Karelerin etrafı annem tarafından tığla çerçeve yapıldı ve yine annecim tarafından tığla birleştirildi. Yumaklarımın markası Himalaya (tüylenmeyen ip) idi. ancak farklı ve güzel renkler buldukça ne marka bulursam aldım:)) 3,5 numara şişle örüldü.


Bu arada battaniyeyi yapmaya ne zaman başladığımı ve ne kadar sürede tamamlandığını buradan görebilirsiniz

4 Mart 2013 Pazartesi

Sakızlı Muhallebi Sevenleer!!




Offf nasıl da güzel de koktu yaparken. Bu aralar tatlı isteğimi bastıramıyorum. Hatta öyle ki gece rüyalarıma giriyor, çeşit çeşit kurabiyeler, süslü cupcakeler, browni, çikolatalı pasta.....falan saymakla bitmeyecek. Ama yemeğe gelince daha hafif şeyler yemek hem vicdanımı rahatlatıyor, hem de tatlı isteğimi bastırmaya yeterli geliyor. Sütlü tatlılar bunun için birebir sanırım.

Ne yapsam diye düşünürken, buzdolabında yazın çeşmeden aldığıım damla sakızları gözüme çarptı. Tamam dedim. Damla sakızlı muhallebi ideal. Üstelik eşim de çok seviyor:)) Veee başladım karıştıra karıştıra kaynatmaya malzemelerimi:) Neler mi var içinde. Hemen yazayım:

1 lt süt
3 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı nişasta
3,5 çorba kaşığı toz şeker
ve birkaç damla sakızı tanesi

Bu miktarı kendim göz kararı yapmıştım. Planıma göre katı olursa süt ekleyecektim, yok çok sulu olursa da nişastayı sulandırıp ilava edecektim:)) Neyse tam kıvamında oldu, hiç oynama yapmak zorunda kalmadım:)

Muhallebi kaynadıktan sonra ocaktan alıp, mikserle 2 dak kadar çırptım. Daha yoğun ve tam sakız kıvamlı olmasını sağlıyor:) Birde kaselere dökerken evde burçak bisküvi vardı, 2 şer tane ufalayıp altına koydum. Kalorisi biraz arttsın diye:)))


15 Şubat 2013 Cuma

Son Zamanlarda Neler Yapıyorum

Uzun zaman oldu sanırım bu defa yazmayalı. Aslında sıklıkla bilgisayar başındayım ama nedense bir türlü elim gitmiyordu yazmaya. Bugün düşündüm ki çok sevdiğim blogumu gerçekten çok ihmal ettim. Ona da hakettiği zamanı ayırmalıyım. O yüzden ayrı kaldığım dönemlerde neler yaptığımı kısaca anlatayım dedim bugün.

Bu aralar önceliğim, bitirmek zorunda olduğum tezim. Çoğunlukla onunla uğraşıyorum. Doğruyu söylemek gerekirse en sıkıcı olanı da o zaten.

Bolca dizi seyrediyorum televizyonda. Tabii ki yerli dizileri:) Pazartesi Kayıp Şehir, Salı Seksenler, Çarşamba Muhteşem Yüzyıl, Perşembe İntikam. Veee tüm bu dizilerin ardından hafta sonu tatili:))

Kitap okumalarıma devam ediyorum tabii ki. Ama doğruyu söylemek gerekirse uzun zamandır elimde aynı kitapla geziniyorum. Hangi kitap diye sorarsanız, bitirmeden söylemeyeyim. Uzun zamandır elimde olduğuna göre sıkıcı bir kitap sanılmasın. Yoksa kabahat kitapta değil.

Son zamanlarda bolca film seyrettim. Önceden filmi seyreder seyretmez hemen ya buraya ya da eğlenceatolyesine yazardım. Çoook tembellik ettim çook:) Neler seyrettim, hemen hatırladığım birkaçının ismini yazayım, daha sonra söz anlatacağım en beğendiklerimi. Türk Filmleri: Takva, Vesikalı Yarim.
Yabancı Fimler: Suretler, Açlık Oyunları, Küçük Beyaz Yalanlar. Şu anda aklıma gelenler:)

Vesikalı Yarim, çook güzeldi. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Hele benim gibi Siyah Beyaz Türk Filmlerine özel bir ilginiz varsa...

Elişi yapıyor muyum diye sorarsanız, battaniye örüyordum ya hani ben, işte o bitti sayılır. Tabii sevgili anneciğimin büyük katkılarıyla. Çerçevesinin en son sırasında ipimiz bitti. Henüz tamamlanmamış haliyle bura koymayı da istemedim. Sonra hatırarsanız Mösyö ve Matmazel'i işliyordum, Mösyö bitmişti, Matmazel ise hala yarım:))

Yaptığım değişik yemekler de oldu aslında. ama niye resimlerip sizlerle paylaşmadım. İnanın hiçbir fikrim yok:)

Son olarak, son zamanlarda telefonuma gelen moda mesajlarını sizlerle bolca paylaşmıştım. Yine çok birikti. ama dün gelen mesajı hemen paylaşmak istiyorum. Bu sıralar damla şeklinde küpeler modaymış:))
Dün akşam İntikam dizisinde Selen 'in kulağında görünce hemencecik söyliyim dedim:)



En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle...




13 Ocak 2013 Pazar

2013 'te Neler Modaymış Bakalım Bakalım:)

Bu hafta kar, kış, kıyamet evlere hapsolduk çoğumuz:) Ama ne yalan söyleyeyim, ben hiç şikayetçi olmadım. sıcacık oturup televizyon seyretmek, dinlenmek hiç ama hiç fena olmadı. Evde otururken izlediğim favori programım Cengiz Abazoğlu'nun Bana Herşey Yakışır programıydı. Modayı güzel takip ettiriyor doğrusu. Ben de ordan öğrendiklerimi, cep telefonuma gelen mesajlarla harmanlayıp paylaşmak istedim. Ne dersiniz, okumak ister misiniz:))




*** Peplum, kalçaları ve göbeği kamufle etme özelliği ile kadınlar arasında tercih edilen moda.

*** Kadınların çekiciliğini ve femineniğini öne çıkaran dantel detayları 2013 kış modasının vazgeçimezleri arasında.

*** Özellikle gömleklerde popülerliğini devam ettiren ekoseler kış sezonunda elbise, etek, ceket gibi parçalarda kendini iyice gösteriyor.

*** Bu sezon sokaklarda kolej ceketleri trend belireyici bir unsur olarak göze çarpıyor. Kolej ceketleriyle hem spor hem de kasik kombinlerinizi tamamlayabilirsiniz.

*** 2013 koleksiyonlarının vazgeçilmez parçaları arasında yaka, tasma ve iri kolyeler yer alıyor. Yaka ve tasma kolyeler hem günlük kullanımda hem de özel gecelerde kullanılabilecek şıklık ve koaylığa sahip.


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...