Sayfalar

el işi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
el işi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2014 Pazartesi

Pembe Granny Square Yastık da Bitti


Bir kaç ay bekledikten sonra bu yastığı da tamamlayabildim. Yarım işler konusunda pek iyi ünü olmayan biri olarak kendimle gurur duyuyorum. Bu kırlenti örüp bitirdikten sonra çok küçük göründü gözüme, ona uygun iç yastık yok diye düşünürken ikea da minicik bir yastık buldum. Tam da benim kırlentimin ölçülerindeydi. Elde dikmeyi de öğrenince bitiverdi.

Astarını yine pembe pitikare kumaşla diktim. Bu aralar iyice pembeci oldum. Bayılıyorum herşeyi pembik pembik görmeye:)


Önceki yastığımla da pek bir iyi arkadaş oldular.


Son bir yastığım daha kaldı. African flower modeli. Ama onun daha motifleri yeterli sayıya ulaşmadı. En kısa zamanda o da biter umarım:)

6 Mart 2014 Perşembe

Hafta ile Birlikte Yarım İşler de Bitiyor

En Son "Pazartesi Sendromu da Ne?" diye bir başlık attığımı hatırlıyorum. Sonrasında hafta nasıl geçti anlamadım bile. Bu topi benim aklımı başımdan alıyor. Sabahın 6 sında hatta bazen beş buçukta kalktığım o uzun günlerde zaman nasıl geçiyor anlayamıyorum bile. Yetişemiyorum da zaten. aman topiyle ilgilen, onu besle, onunla oyun oyna, aman uyudu koş evi topla, hala uyanmadı azcık da el işi yapayım derken gün bitiveriyor. Sonrasında akşam televizyon kaşısında sızıp kalıyorum zaten.

Bu sabah da topi uyuduktan sonra güzel yeşilçaylı bir kahvaltı hazırladım kendime. Bu arada çayda şekeri bıraktım. Bir ay falan oldu. Sabah kahvaltılarında yeşil çayı tercih ediyorum. Beyaz ekmek de yok artık. Kepekli veya tam buğday ekmeği. O da en fazla iki dilim. Kilo verme çalışmalarına kıyısından başladım yani:)) Belki ilerleyen zamanlarda bir diyet günlüğü ile karşınızda olurum.


Kahvaltının arkasından dün dikip bitirdiğim "Daisy Granny Square" yastığımı fotoğrafladım ve tatatam karşınızda:))


Aslında bitireli çok uzun zaman olmuştu. Ama dikiş makinem olmadığından astar kısmını bekletiyordum. Dün bir cesaret elime aldım ve internetten araştırıp öğrendiğim elde makine dikişi yapmaya karar verdim. Hiç fena olmadı. Hatta bu kadar güzel duracağını tahmin etmemiştim.


Astar olarak pembe pitikareli kumaş tercih ettim. Pembe koltuğumun üzerinde de çok hoş durdu:)





Şimdi sıra biten diğer yastığıma kılıf dikmekte. Öğrendim ya ben bu işi diker dururum ki hep:)

3 Mart 2014 Pazartesi

Pazartesi Sendromu da Ne?

Biraz nispet yapar gibi oldu ama:) Ne yalan söyleyim senelerdir okula gitmek için, ardından işe gitmek için erkenden yollara düşen biri olarak evimde oturmaktan son derece memnunum. Hele bu memnuniyetim pazartesi sabahları birkaç kat daha artıyor:) Topi sayesinde sabah beş buçuk- altı gibi ayaktayız yine uyku yok tabii ama olsun. Evde olup onunla vakit geçirmek işe gitmekten çok daha keyifli. Hele bahar tam anlamıyla bir gelsin, gezmeler başlasın daha da keyifli olacak:)) diye düşünüyorum.

Sabah alelacele edilen kahvaltılar veya işyerinde simit çay ikilisindense, magazin programları karşısında edilen kahvaltının tadına doyum olmuyormuş:) (Not: topi 05.30 da uyandığı için saat 08.30 civarı uykusu geliyor, tabii meydan da bana kalıyor:))


Topi artık çok hareketli olduğundan yanında pek el işi yapamıyorum. Ancak akşam o uyuduğunda hala yorgunluktan bitkin düşmemişsem elime birşeyler alıyorum. Yarım işler bitiriyorum. Bir de topiye süveter  başladım çabuk bitmesi dileğiyle...


Bir yastık daha bitti ama astarı dikilmeyi bekliyor. Ah bir dikebilsem yayınlayacağım hepsini sözzz:)




8 Şubat 2014 Cumartesi

Küçük Denizci ve Gemisi


Bu gemileri işlerken topi henüz doğmamıştı. Ama ne yapacağıma bir türlü karar verememiştim. Bir sürü yapıp perdeye aplike etmeyi düşünmüştüm sadece iki tane işleyebildiğimden mümkün olmadı bu düşüncem. Hayalimdeki çerçeveyi de bulamadım ama daha fazla bekletmek de istemediğmden ortaya bu sonuç çıktı. Şimdi odasındaki duvara asmak kaldı. Diğerini de yapayım asacağım inşallah:))


 Gemici biblosu annanemizden. Bayılıyorum ben bu mavi beyaz biblolara. Ama bunları bulmak artık çok zor.  Annem  kimisini izmitte kurulan ikinci el pazarından kimisini de antikacı dükkanlarından bulup almış bir kaç tane benim için:) onları da ilerleyen günlerde paylaşırım.


1 Şubat 2014 Cumartesi

Evimde Çiçekler Açtı





Biz de grip salgınından nasibimizi aldık. Topicik çok hasta oldu. İki gecedir uykusundan ağlayarak uyanıyor. Sallaya sallaya uyutamıyoruz. Çok sıkıntısı var yavrucuğumun. Bir yandan öksürük, bir yandan geniz akıntısı çok yordu topiciği. Bu sabah neyse ki neşesi yerinde uyandı. 

Ben de o yanımda oyun oynarken geçen hafta başladığım ama bi türlü örmeye fırsat bulamadığım örtüyü tamamladım. Örtüyü coco rose diaries de gördüğümde çok hoşuma gitmişti. Nasıl cesaret edip başladım, fotoğraftan bakarak nasıl ördüm ben de bilemiyorum. Öyle mükemmel ve hatasız olmadı ama şirin görünüyor değil mi?





Bu arada geçtiğimiz perşembe üniversiteden çok sevdiğim bir arkadaşım İstanbul'a geldi. Hem de sırf beni ve topiyi görmek için:)) Birlikte oturuldu eski günler yad edildi:) Karanfiller de onun hediyesi:) tam örtümün renklerine de uydu. 


İplerim  ören bayanın merserize ipleri. Örmesi çok keyifliydi. Renk seçimi ise biraz mecburiyetten. Bizim eve yakın tuhafiyeden son kalan renklerin içinden en beğendiklerimi seçtim:))

25 Ocak 2014 Cumartesi

Renkler, İpler ve Motifler


Son iki gündür ufak sıkıntılar olsa da pek bir iyiyim. Annem geldi çünkü. O topiyle ilgileniyor ben de biraz dinlenebiliyorum. Hatta kaçamaklar yapıp gezebiliyorum. Bu sabah bir attık evden kendimizi, akşama kadar gezdik eşimle:)) Dün topinin altıncı ay aşıları vardı. Dört tane birden aşı olunca kuzucuk gece ateşlendi. Saat başı ağlayarak uyandı miniciğim. Neyse ki sabah uyandığında keyfi yine yerindeydi. Biz de fırsat bu fırsat  dedik annanesiyle başbaşa bırakıp kaçtık. Gezemediğim günlerin acısını çıkardım. Şimdi ayak tabanlarım sızlıyor gerçi ama olsun:))  Ama topicik bu akşam da ağlayarak uyanmaya devam ediyor. Bu gece de ayaktayız galiba. 

Bu arada akşamları topiyi uyutup örmeye devam. Hani nerde ördüklerin derseniz. Valla gösterecek pek bişey yok. Bende örme amacı stres atmak sanırım. O motiften bu motife atlayıp duruyorum. Yürümeyi yeni öğrenip oraya buraya koşuşturan çocuklar gibiyim. Resimlerden bakıp motif bile çıkarabiliyorum artık:)) Hal böyle olunca bir de şu motifi deneyeyim. Bir de şu renk iple öreyim derken. Bir ürün ortaya çıkarıp da koyamadım şuraya.:))

Ama şu renklerin güzelliklerine bir baksanıza.



Motifler orda burda dağılmasın diye bir de motif kutusu yaptım:))


Cumartesiyi bitirdik. Bol keyifli pazarlar geçirmenizi dilerim.

10 Ocak 2014 Cuma

Bu aralar işim çok





Gerçekten bu aralar işimiz çok. Topiyle katı gıdaya geçtik. Gün boyu onunla uğraşıyorum desem yeridir. Gündüz uykusu da olmayınca ana oğul bütün günü birlikte geçiriyoruz. Meyve püresi hazırla, yoğurt mayala, kaşıkla mamayı yedirmeye çalış derken bütün günün nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Ev işi falan onlara zaten yetişemiyorum. Katı gıda işi zormuş gerçekten. Ama yavaş yavaş alışmaya başladık. Sabah pirinçli kaşık maması, öğlende elma-armut püresi, akşam da yoğurt yiyoruz. Aralarda ve gece de anne sütü. Bu arada en çok zorlandığım konu demir ilacı. Hergün 4-5 damla diye verdi doktorumuz ama bazı kişilerden demirin fazlasının zararlı olduğunu duydum. Bu konuda fikre ve önerilere ihtiyacım var açıkçası.

Akşamları topi nihayet uyuduktan sonra ise elime işimi alıyorum. Yeni motife başladım. Dedim ki hazırlayıp bitiriyeyim. Annem gelince de diker yastıklarına geçiririz:) O zaman daha şık fotoğraflarla daha şık bir post yayınlarım inşallah.

Bu arada motifin adı african flower. Pinterest te görmüştüm. Diğer motiften çok daha keyifli yapması



11 Aralık 2013 Çarşamba

DEKUPAJ DENEMELERİ

Minik oğluşumla birlikte annemde kalmaya devam ediyoruz. Sonunda kar İzmit'e de yağdı. sabah kalkıp pencereden baktığımda manzara çok güzeldi. Senenin ilk karını görünce dayanamayıp ben de fotoğrafladım.



 Dün akşamda sonunda topi uyuduktan sonra dekupaj konusundaki merakımı giderdim. İlk denememi yaptım. Topinin mama kutusunu önce beyaza boyadıktan sonra annemin en güzel güllü peçetesini kesip yapıştırdım. Daha üzerine vernik sürülecekmiş iyice kuruyunca ama ben dayanamayıp paylaşmak istedim. Diğer kutuya aynı deseni yapıştırmak istemedim ama henüz ne yapacağıma karar da vermedim. Belki yine aynı yaparım. Biri şeker, diğeri tuz kutusu olur. Yalnız kapakları sarı plastik. Nasıl bir  değişiklik yapabilirim bilmiyorum. Bakıcaz artık:)) Bir de tepsi var onu da beyaza boyadım ama henüz dekupajını yapmadım. Bitirince onu da paylaşacağım.


 Bu arada annemin evini fazlaca dağıttık. Topinin oyuncakları, kıyafetleri falan derken birde heryer kesik peçete falan oldu. Annem bizi kovalayacak en sonunda:)) 





5 Aralık 2013 Perşembe

MOTİFLEMECE


Her ne kadar kanaviçe işlemek için yanıp tutuşsam da bebekle yapılabilecek en kolay el işi saırım örgü örmek. Böylelikle ben de motif modasına uymuş oldum.Düşündüğümden çok zevkliymiş yapması. Bu arada ilk defa tığ kullandığımı da belirtmek istiyorum.Yani motiflerimdeli küçük hatalar acemiliğimdendir:) Zaten kolay bir motiften başlamam da bu yüzden:)


Bu arada annem ahşap boyama kursuna gidiyor. Evde kavanoz, teneke kutu ne varsa bir dekupaj yapma hevesi aldı başını gidiyor. Ev ağzına kadar bitmiş süt şişesi ve mama kutusu doldu. Bir de her gittiğimiz markette süslü peçete arıyoruz. O da ayrı bir macera:) Bu ahşap kutuyu da bana hediye etti. Bu da kendisinin ilk dekupaj şaheseridir. 




Motiflerimin öyle eciş büçüş durduğuna bakmayın. Birleştirilip, fazlalıklar kesildikten ve ütülendikten sonra çok güzel olacağına inanıyorum:)

21 Eylül 2013 Cumartesi

Dantelin Modasi Geçmez Kızım...

Uzun bir aradan sonra tekrar bloguma yazı yazabiliyor olmanın sevinciyle sanırım tekrar karşınızdayım. Sanırım diyorum çünkü meşguliyetim çok büyük. Her an ağlayıp bana işimi yarıda bıraktırabilir:)) Minik oğlum dünyaya geldi ve bugün tam 2 aylık oldu:) Blogumdan uzun süre ayrı kalışımın nedeni de bizzat kendisidir.  Hazır uyumuşken hemen bir sesleneyim burdan dedim:))

Geçen gün salonda vitrin temizliği yaparken annem neden dantellerimi kullanmadığını sordu. Oysa çeyzimde dünya kadar dantelim vardı. Dantelin demode olduğunu söylediğimde ise cevabı çok sert ve netti: Dantelin modası geçmez kızım...

Aslında çok haklıydı. Dantel deyince benim aklıma seksenler dizisindeki koltuk kollarına ya da sırtlarına örtülen danteller geliyordu. Ama serince benim de çok hoşuma gitti. Hiç de öyle demode görünmedi bilakis çok zarif ve şık durdu. Anneme tekrar tekrar teşekkür ettim. Bu el emeği göz nuru danteller için ve sizinle de paylaşmak istedim.





Bu arada fotoğraf  makinesini oğlumun fotoğraflarını çekerken tarih atması için ayarlamıştım. Değiştirmeyi unutarak çekmiş bulundum. Güzel görünmüyor köşede ama idare ediverin nolur.

14 Mart 2013 Perşembe

Rengarenk Battaniye

Başlığı aslında rengarenk battaniyem bitti diye atmak isterdim ama ne yazık ki hala son bir sıra çerçevesi duruyor. Bir türlü gidip ip alamadım çünkü.


 Yine de paylaşmak istedim. Çok şirin oldu çünkü. Sevgili anneciğimin ellerine sağlık. Ben başladım ama çoğunu o ördü. Bana kalsa bu kadar sabırlı olabilecek miydim bilemiyorum. Ama ortaya güzel şeyler çıktıkça daha bir hevesleniyor sanki insan:)

Hemen belki yapmak isteyen olabilir diye detaya gireyim. Ölçüleri 11*15 kare ve herbir kare de 25 ilmekle başlandı.Örgümüz haroşa. Karelerin etrafı annem tarafından tığla çerçeve yapıldı ve yine annecim tarafından tığla birleştirildi. Yumaklarımın markası Himalaya (tüylenmeyen ip) idi. ancak farklı ve güzel renkler buldukça ne marka bulursam aldım:)) 3,5 numara şişle örüldü.


Bu arada battaniyeyi yapmaya ne zaman başladığımı ve ne kadar sürede tamamlandığını buradan görebilirsiniz

18 Kasım 2012 Pazar

Mosyö ve Madame

İlk defa lavanta bahçesinde görmüştüm. Çok hoşuma gitmişti. Ama esas yapmaya karar vermem annemin antikacıdan aldığı bibloyu görmemle oldu. Sağolsun annem bibloyu bana hediye etti:) Ben de sitenin sahibi Ahu hanımdan rica ettim ve sağosun bana hemen şemasını gönderdi:) Daha önce de yazmışmıydım bilmiyorum ama kanaviçe konusunda en sevdiğim site lavanta bahçesi. Eğer daha önce siteyi duymadıysanız ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Gelelim benim yaptığım mosyö ve madam panosuna. Benim biblom mavi beyaz olduğu için ben de aslı karakalem çalışması gibi görünen panoyu mavinin tonlarındda yapmaya karar verdim:) Mosyo biraz şekillenmeye başlayınca ben de dayanamım hemen sizinle paylaşmak istedim. Ama bitmiş, çerçevlenmiş ve biblonun yanındaki yerini almış halini inanın çok merak ediyorum:)



Bu arada yapmak isterseniz şemayı ben de gönderebilirim:)


Ufak tefek eksikleri kalsa da mosyo bitti sayılır. Çerçeveleri de bir an önce almak gerek sanırım:)

16 Mart 2012 Cuma

Örgü Papağanım


Annemin elişlerinden biri yine örgü papağan. Biliyorum belki kendim yapıp sergilemek yerine annemin yaptıklarını sizinle paylaşmam biraz hazırcı olamak gibi:) Ama ne yapayım ben o kadar çabuk bitiremiyorum başladığım işi.

Ama işlediğim çok güzel bir masa örtüsü takımı var, bitmek üzere hem de:) söz bitince onu paylaşıcam. Bu arada işlemek derken kanaviçeden bahsediyorum:) Çok zevkli değil mi kanaviçe:)

Bugün öyle lafı çok da uzatmadan annemin örgü papağına gelmek istiyorum. Papağan tığla örülüyor. Annem de bir komşusunda görmüş. Uzunca bir çubuğun ucuna geçirip, çubuğuda saksıya saplamış. Böylece sanki papağan çiçeğe konmuş gibi duruyormuş. Maalesef benim öyle büyük bir salon çiçeğim olmadığı için ben tüle tutturup öyle resmini çektim. Umarım beğenirsinz:)

15 Şubat 2012 Çarşamba

Ne Yapalım: Kedili Yastık:)

Her zaman el becerisi olan insanlara hayranlık duymuşumdur. Bu insanlardan bir tanesi de benim sevgili annecim. O kadar yeteneklidir ki elinden her iş gelir. Dikiş, nakış, örgü, yağlıboya tablo, kumaş boyama.... Ben de onun kızı olarak becerikli sayılırım tabii:) yani bunu da söylemeden geçemiyeceğim;)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...