Bir ilişkide iki insanın hangi burçta olduğu kadar doğum
haritalarındaki elementler ve niteliklerde çok önemli, çünkü iki insan
arasındaki temel kimyayı gösterirler.
Elementlerle ilgili bazı temel şeyleri bilmekte fayda vardır.
Ateş koç, aslan ve yaydır. Toprak boğa,
başak ve oğlaktır. Su yengeç, akrep ve balıktır. Hava ikizler, terazi ve
kovadır.
Doğum haritasında ateş burçları fazla olan biri genellikle
geleceğe odaklanır ve herhangi bir şeyin ileride olabilecek haline bakar.
Toprak insanı ‘şimdi ve burada’dır. Her şeyi siyah-beyaz ve gerçekçi
bir şekilde görür.
Su insanı geçmişe yönelir. Duygusal tarihiyle, hatırladığı
duygularla ilgilidir.
Hava insanı geçmiş-gelecek-şimdi arasında hareket edebilir, günlük
faturalarla da ruhun derinlikleriyle de meşgul olabilir.
Bunlar tek başına doğum haritalarındaki element dağılımını
gösterir. Ama iki kişinin doğum haritaları karşılaştırıldığında ortaya çıkan
karşılaştırma haritası da önemlidir. Çünkü iki insanın haritalarının ortak noktalarından
oluşan karşılaştırma haritasında bambaşka bir element dağılımı ortaya
çıkabilir.
İlişkide tarafların birbirlerinin elementlerine nasıl yanıt
verdiklerine bakmak her zaman çok ilginçtir. Örneğin birinin su elementi azken
diğerinin çoksa, su elementi az olan kendini dengelemek için bir şekilde
diğerini çeker. Ya da biri ateş diğeri toprak insanıysalar ve biri ileri
bakarken diğeri şimdi ve burada yaşıyorsa, bu ikisi birbirlerini dengeleyerek
uyumu yakalayabilirler veya tersine çatışma da çıkabilir.
Bazen taraflardan birinin doğum haritasında veya
karşılaştırma haritasında bir element çok fazla vurgulanabilir veya hiç
olmayabilir.
İlişki açısından element ve nitelik dağılımına bir bakarsak:
Ateş fazlalığı: Eğer çiftlerden birinin doğum haritasında
veya çiftin karşılaştırma haritasında ateş fazlalığı varsa tutkulu bir çift söz
konusudur. Hareketli, dürtüsel, drama dolu bir yaşamları vardır. Oturup
düşünmektense hemen harekete geçerler çünkü geleceğe odaklıdırlar. Sürekli ne
olacağını düşünürler ve hareket ederler. Böyle bir çift enerjilerini sağlıklı
bir şekilde kanalize etmeli, aksi halde kendilerini veya birbirlerini
yakabilirler.
Toprak fazlalığı: Eğer kişisel doğum haritasında veya
karşılaştırma haritasında toprak elementi baskınsa somut, katı, sağlam bir yapı
vardır. Bu çiftler, şimdiki anla ve somut bir şeyi yapmakla meşguldürler.
Çalışarak ustalaşan ve yöneten insanlardır. Bu kadar fazla toprak onları pratik
konularla çok fazla meşgul olmaya ve düşünmeye yani işkolikliğe itebilir ki bu
da risk alma potansiyelini, tutkuyu, yaratıcılığı öldürebilir.
Hava fazlalığı: Bir şeyi alıp daha yüksek seviyelere
taşımak, daha yüksek seviyeye çıkarmak söz konusudur. Fikirleri, prensipleri,
ülküleri paylaşmaktan ve tartışmaktan hoşlanan insanlardır. Neyi tartıştıkları
ve neyi konuştukları eğitim düzeylerine göre değişir ama alışveriş boyutu
zihinseldir. Duyguları hakkında da konuşabilirler ama duygusal bir şekilde
değil.Bu çiftler, duygusal yönleriyle de ilgilenmeliler.
Su fazlalığı: Bu insanlar kişisel sınırları konusunda
dikkatli olmalıdırlar çünkü çok fazla kaynaşırlar ve kimin nerede başlayıp
nerede bittiğini bilemezler. Bu yüzden birinin en küçük bir duygusal değişimi,
diğerini de etkiler. Aşırı hassastırlar,her an tutunmak ihtiyacı
hissedebilirler. Duygusal anlamda hayaller ve hoş paylaşımlar olsa da, duygusal
bağımlılık söz konusudur. İlişkide kimlik tanımı ve sınırları belirleme
konusuna dikkat edilmelidir.
Bir doğum haritasında veya karşılaştırma haritasında ilişki
açısından önemli bir diğer nokta, herhangi bir elementin hiç bulunmamasıdır. Bu
durumda:
Ateş yokluğu, ilişkide heyecanın, aktivitenin ve dinamizmin
eksikliğini gösterebilir. Ateş evleri olan birinci, beşinci ve dokuzuncu
evlerde gezegenlerin olması eksikliği telafi edebilir.
Toprak yokluğu, ilişkinin kök salmamasını ya da
somutlaşmamasını işaret edebilir. Toprak evleri olan ikinci, altıncı ve onuncu
evlerde gezegen yerleşimi varsa eksikliği giderebilir.
Hava yokluğu, zihinsel olarak ilişkinin heyecan verici
olmaması demek olabilir. Hava evlerinde yani üçüncü, yedinci ve on birinci
evlerde gezegenlerin varlığı eksikliği doldurabilir.
Su yokluğu, duyguların işin içine katılmadığı ya da çiftin
birbirlerine karşı duyarlı olmadıkları anlamına gelebilir. Su evlerinde yani
dördüncü, sekizinci ve on ikinci evlerde gezegen yerleşimi eksikliği
giderebilir.
Nitelikler açısından şunlar söylenebilir:
Öncü burçlar (koç, yengeç, terazi ve oğlak) fazlaysa, bu
çift kendi arasında da rekabet yaşar ve dolayısıyla bir şeyden bir şeye
rekabetle atlarlar. İlişki aşırı bir şekilde hareket odaklıdır. Başlatma ve
inisiyatif alma temaları vardır. Bu yüzden böyle bir çifte başladıklarını
bitirmeleri, neyle ilgileniyorlarsa o ilgiyi sürdürmeleri tavsiye edilebilir.
Sabit burçlar (boğa, aslan, akrep ve kova) çoksa, dinamik
olmak, ilişkiye biraz hareket katmak sorunu olabilir. Bir arada rahattırlar ama
bu durum giderek sıkıcı olabilir. Birbirlerine karşı inatçı olabilirler. Pratik
konularla uğraşmaktan yorulabilirler ki bu da ilişkinin heyecanını tüketebilir.
Bu durumda ilişkiye dinamizm katmazlarsa ilişki tıkanabilir.
Değişken burçlar (ikizler, başak, yay ve balık)çoksa, taahhütte
bulunmak, karara varmak, bir çift olarak bir arada kalmak konusu güçlenir.
İlişkiyi bir çaba harcayacak kadar gerçek bulmazlar, “nasılsa her şey
değişecek, hiçbir şey kalıcı değil, niye çaba harcayalım” diye düşünürler. Bu
durumda bir şeye tutunmaları, onu gerçek hale getirmeleri tavsiye edilebilir.
Tüm ilişkileriniz mutlulukla dolu olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen Ne Dersin?