Dün Kadıköy'den vapurla Eminönüne geçerken, vapurdaki turistlerin boğazın eşsiz güzelliklerini fotoğraflama çabalarını görünce dayanamadım, ben de çantamdan çıkardım fotoğraf makinemi ve onlarla yarışırcasına ben de çekmeye başladım hemen resimleri...
Sonra da burdan paylaşmak istedim. Hem belki İstanbul'da yaşamayan ve özleyenler vardır. Ya da İstanbul'da yaşayıp da koşuşturmacanın içerisinde bu güzelliklere bakmaya fırsat bulamayanlar:) Ee hadi o zaman buyrunuz resimler:
3 Haziran 2012 Pazar
30 Mayıs 2012 Çarşamba
İlk Kanaviçe Panom
Daha önce bu aralar yeni hobimin kanaviçe olduğunu yazmıştım. Elimdeki işi bitmeden bu sefer paylaşmayacağımı da söylemiştim (daha önce yarım bıraktığım işlerimden dolayı:). Bu sefer bitirdim. Gerçi çok küçük bir modeldi zaten. Ama bitti. Hem de çok keyif alarak işledim.
Evde daha önce ikeadan aldığımız çerçevelerden birine öylesine gerdirip fotoğrafladım. Hemencecik de paylaşıyorum. Umarım beğenirsiniz.
Bu boyda üç tane yapıp altalta duvara asmayı düşünüyorum. Artık son çerçeveli halini bir de o zaman paylaşırım:)
Etiketler:
kanaviçe,
kanaviçe pano
29 Mayıs 2012 Salı
Rengarenk Takılar
Facebook, twitter derken pinterest, tumblr falan bir sürü sosyal paylaşım sitesi oldu. Ben de zaten hep sevmişimdir site site dolaşıp, rengarenk, neşeli fotoğraflara bakmayı. Beğendilerimi kaydetmeyi de pek ihmal etmiyorum:) Ama kaydettiklerim hep genel dolaşan resimler. Herkesin baktıkları, kaydettikleri. Yoksa emeğe saygım sonsuz;))
Bu sefer de beğendiğim takıları sizlerle paylaşayım istedim. Önce son zamanlarda moda olan ve benim çok ilgimi çeken tırnak yüzüklerine bakalım:)
28 Mayıs 2012 Pazartesi
Lorelei Diyor ki: Transit Satürn’ün gerçek yüzü
Bugün sizlerle herkesin kötü bir gezegen olarak bildiği
Satürn’ün gerçek anlamını anlatacağım. Satürn, bizim daha iyi bir insan olmamız
yolunda bizi zorlayan ve hatalarımızı gösteren bir insandır, annedir,
öğretmendir ya da acı ama doğru sözler söyleyen bir dosttur kısaca hayatımızda
bizi eğiten ve doğru olmamızı sağlayan kim varsa o’dur.
Transit yani gökyüzündeki Satürn, şu anda Terazi burcunda
geri gitmesini sürdürüyor. 25 Haziran’a kadar da geri gidecek daha sonra ise
Terazi burcundaki hareketine düz olarak devam edip 5 Ekim’de Akrep burcuna
geçecek. Satürn gerilemesi döneminde dikkati elden bırakmazsanız, ileri dönük
yapılandırıcı konularda başarı şansınız artar. Ancak plansız hareket ederseniz,
bu gerilemeden daha çok etkilenirsiniz.
Satürn eğer bu
dönemde haritanızda 8. Evden geçiyorsa bir yüzleşme dönemindesiniz demektir.
Transit Satürn’ün 8. Evde olduğunu yükselen burcunuza yani 1. Evinizin yerine
göre belirleyebileceğinizi önceki yazılarımdan biliyorsunuz. Bilmeyenler için
internette ücretsiz doğum haritası çıkaran sitelerden doğum tarihiniz ve doğum
saatiniz ve yerinizle öğrenmeniz mümkün. Saatiniz çok önemli yoksa
yükseleninizi tespit etmeniz zor. Yükselen yani 1. Evi bulduktan sonra 8.
Evinize bakın. Satürn şu an oradaysa ya da oraya yaklaştıysa önemli bir dönemde
olduğunuzu anlayabilirsiniz.
24 Mayıs 2012 Perşembe
Kimler ben boş durmayı sevmem elişi yaparım diyor:))
Ben diyorum mesela:) Akşamları işlerimi bitirdikten sonra televizyonun karşısında oturup birşeylerle uğraşmayı oldum olası sevmişimdir. Ama gelin görün ki şöyle de bir huyum var: başladığım elişini bitirmişliğim pek nadirdir. Mesela büyük hevesle başladığım, başlar başlamaz da buradan fotoğraflarını paylaştığım battaniyem hala bitmedi:( Ama kareler örüldü birleştirme safhasına gelindi. Birleştirilince de hemen paylaşılacak söz:) Bir de yarım süveter var, onu hiç sormayın. Yaz geldi ya artık onu tamamlamak gelecek kışa kaldı.:)
Sonra bir heves sardım keçe işine:) Gittim Eminönü'nden rengarenk keçe kumaşlar aldım. Sizlerle daha önce bir postumda (Keçe işi Örtüler) paylaşmıştım. Sonra o modellere birde bu yastıklar eklendi:) Ama daha yapamadım:) Özellikle siyah olanını çok beğendim:)
Sonra bir heves sardım keçe işine:) Gittim Eminönü'nden rengarenk keçe kumaşlar aldım. Sizlerle daha önce bir postumda (Keçe işi Örtüler) paylaşmıştım. Sonra o modellere birde bu yastıklar eklendi:) Ama daha yapamadım:) Özellikle siyah olanını çok beğendim:)
22 Mayıs 2012 Salı
Rengarenk Bahçeler:)
Yaz geldi ya (bu şekilde başlayan bilmiyorum kaçıncı yazıyı yazıyorum, ne meraklıymışım yazın gelmesine) her taraflar da çiçeklendi değil mi? Ortalığa mis gibi çiçek kokuları yayılmaya başladı:) Bizim evin orada bir apartmanın bahçesinde salınan mor salkımların önünden geçerken her defasında hanımefendilerin o baygın baygın mis kokuları geliyor burnuma:)) Haliyle yazın geldiği daha bir belli oluyor. Çok da hoşuma gidiyor:)
Böyle bahçe çiçeklerini daha çok sevmeme rağmen, evimde bakabildiğim üç tane çiçeğim var sadece. Artık küçük ailemizin bir parçası gibi oldular. Sizlerle tanıştırmayı bir dahaki yazıma saklayacağım ama. Çünkü bu gün internette gezinirken bulduğum bir kaç fotoğrafı paylaşmak istiyorum. Bol çiçekli ve bol renkli fotoğraflar. Bunları görünce yazın uğraşılacak en güzel hobi bahçe ve çiçeklerle uğraşmak diye düşündüm.
Böyle bahçe çiçeklerini daha çok sevmeme rağmen, evimde bakabildiğim üç tane çiçeğim var sadece. Artık küçük ailemizin bir parçası gibi oldular. Sizlerle tanıştırmayı bir dahaki yazıma saklayacağım ama. Çünkü bu gün internette gezinirken bulduğum bir kaç fotoğrafı paylaşmak istiyorum. Bol çiçekli ve bol renkli fotoğraflar. Bunları görünce yazın uğraşılacak en güzel hobi bahçe ve çiçeklerle uğraşmak diye düşündüm.
21 Mayıs 2012 Pazartesi
Galatasarayın Şampiyonluğunu Balıkçıda Kutladık.
Eşimin koyu bir Galatasaraylı olduğunu sanırım daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Galatasaray'ın şampiyonluğu da bir o kadar coşkulu oldu bizim için:) Eşim seni kutlama yemeğine götüreyim dediğinde annemlerdeydik, ertesi gün de kayınvalidemlerde. Yani anlayacağınız iki gün üst üste ziyafet vardı zaten. O yüzden bir hafta ertelemeli yaptık kutlama yemeğimizi:)
Yemek olarak balık istedim ben:) Bizim orada bir balıkçı var: Küçükyalı Balıkçısı. Ne zaman önünden geçsem hep dışarıda yemek yemek için dışarıda sıra bekleyen insanlar görüyordum. Bu kadar iyi mi acaba diye düşünürken denemek için bir fırsat doğdu:) Tabi biz de gittiğimizde yine ağzına kadar doluydu.
İsminizi içeriye yazdırıp bekliyorsunuz. Sizi masa boşalır boşalmaz hemen yerinize alıyorlar. Neyse ki 3 dakika falan bekledik sadece. Masa örtüleri de tek kullanımlık:) Hemen kirlisini kaldırıp, tertemiz bir tane seriyorlar. Çok pratik yani, masanın silinip temizlenmesini hiç beklemiyorsunuz. Temizlik açısından hoşuma gitti diyebilirim...
Ayrıca fiyatları balık piyasasına göre gayet uygun.
İşte nar gibi kızarmış istavrit ve tekir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)