İlk defa lavanta bahçesinde görmüştüm. Çok hoşuma gitmişti. Ama esas yapmaya karar vermem annemin antikacıdan aldığı bibloyu görmemle oldu. Sağolsun annem bibloyu bana hediye etti:) Ben de sitenin sahibi Ahu hanımdan rica ettim ve sağosun bana hemen şemasını gönderdi:) Daha önce de yazmışmıydım bilmiyorum ama kanaviçe konusunda en sevdiğim site lavanta bahçesi. Eğer daha önce siteyi duymadıysanız ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Gelelim benim yaptığım mosyö ve madam panosuna. Benim biblom mavi beyaz olduğu için ben de aslı karakalem çalışması gibi görünen panoyu mavinin tonlarındda yapmaya karar verdim:) Mosyo biraz şekillenmeye başlayınca ben de dayanamım hemen sizinle paylaşmak istedim. Ama bitmiş, çerçevlenmiş ve biblonun yanındaki yerini almış halini inanın çok merak ediyorum:)
Bu arada yapmak isterseniz şemayı ben de gönderebilirim:)
Ufak tefek eksikleri kalsa da mosyo bitti sayılır. Çerçeveleri de bir an önce almak gerek sanırım:)
18 Kasım 2012 Pazar
6 Kasım 2012 Salı
O Her Sabah Ziyaretimize Geliyor
Her sabah gelen kumru aynı kumru mudur bilemiyorum ama istisnasız her sabah gelip mutfak camımızı ziyaret ediyor. Panjurun demirlerine konup içeriye bakıyor:)
Ben de bu sabah yine gelir herhalde diye ekmek kırıntıları koydum camın önüne. Nitekim geldi ve bir güzel yedi ekmek parçalarını. Yalnız diyette olduğum için kepek ekmeği vardı ve misafirim de hiç beğenmezlik etmeden yedi:)
Tülü açtım, yakından fotoğrafını çektim:) kaçmadı.
1 Kasım 2012 Perşembe
Kült Film Kült Film Dediniz Merak Ettirdiniz
Pardon başlık biraz yanlış oldu sanırsam. Çünkü kült filmmiş diye bizzat ben kendim demiştim burdan. Ama bana da banliyo trenlerindeki teevizyonlar demişti. Neyse bahsettiğim film Ucuz Roman (Pulp Fiction). Sonunda bayram tatilinde oturup izleyebildik eşimle. Film kuşkusuz kült film tabirini hakediyor. Çok orijinal bir film gerçekten.
Filmin yönetmeni çok ünlü zaten. Azıcık film seyretmeye ilgisi olan herkes duymuştur adını Qentin Tarantino'nun. Ayrıca filmde bir sürü de ünlü isim var: John Travolta, Bruce Willis, Uma Thurman, Samuel L. Jackson... Kişiler ve hikayeleri birbirinden bağımsız gibi görünse de hepsi birbiriyle kesişiyor sonrasında. Netice olarak iyi filmmiş, ben çok beğendim. Eğer izlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
Beni bilirsiniz belki ben film, kitap konusu anlatmayı pek sevmem. Bu defalık o yüzden beyazperde.com sitesinden alarak konuyu sizlerle paylaşıyorum:
Filmde Honey Bunny ve Pumpkin, hayatlarına biraz hareket katmak isteyen genç ve birbirine aşık bir çift küçük soyguncudur. Öteyandan, iki kaşarlanmış gangster, Vincent Vega ve Jules, günlük işlerinden biri olarak, patronlarına ödemeyi geciktiren bir kaç sahetekar genci vurmaya giderler. Vincent patronun güzel ve genç karısına bebek bakıcılığı yapmakla da görevlendirilirken ortağı suç yaşamına son vermeye karar verir. Cesur bir boksör ise para karşılığı hile yapmayı reddederek şehirden kaçar. Kader bu aykırı tipleri muhteşem bir şekilde bir araya getirecek, yollarını kesiştirecektir.
Ucuz Roman, o yıl tam 7 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo Oscarı'nı almıştır. Ayrıca 1994 Cannes Film Festivali'nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü'nün de sahibidir.
Bu arada kış yavaş yavaş yüzünü göstermeye başladı. Yani soğuk havalarda evde oturup film seyretme, kitap okuma, tiyatroya gitme gibi kültür sanat aktivitelerine sert bir manevrayla geri dönüyoruz. Ayrıca malum havalar soğuyacak haliyle de örgü mevsimi başlayacak:) İlerleyen günler için konularımız az buz belirrmeye başladı sanırım:)
29 Ekim 2012 Pazartesi
Yeni Çiçeğim: Erica
Yeni aldığım çiçek Erica. Geçen gün yayınladığım güllü peçetelik ve mumları aldığım gün almıştım bunu da. Çok orjinal ve hoş bir çiçek:) Salonumun köşesine hoş bir renk kattı. Ayrıca üzerinde yazan bilgiye göre: çok fazla su istemiyor, dayanıklı ve bakımı da kolay, yalnızca sıcağı ve güneşi seviyor. Ben de kaloriferin yanına camın önüne yerleştirdim. Bu arada saksım nasıl ama? Farketmiş olduğunuz gibi yine güllü:)
Bu da üstten görünüşü:)
24 Ekim 2012 Çarşamba
23 Ekim 2012 Salı
Konseptimiz Gül Deseni
Gül deseni bu sene çok moda. Çarşaflarda, perdelerde, masa örtülerinde, yemek takımları veya çay fincanlarında... heryerde karşımıza çıkıyor. Benim evim de dolup taşmaya başladı. Bugün aldıklarımı da hemen paylaşmak istedim. Resimdeki peçetelik, içindeki peçeteler ve güllü kaselerdeki gül kokulu mumlar ikea'dan alındı:)
Yukarıdaki resimlerden çay takımı ve Kırlent English Home' a ait. Çok seviyorum ben gül desenini:) Zaten ne görürsem toplamamdan da beli oluyor sanırım:)
Yukarıdaki güllü panoyu sitemizi takip ediyorsanız zaten daha önce görmüşsünüzdür. Bizzat ben yapmıştım, övünmek gibi olmasın:)
12 Ekim 2012 Cuma
Kültür Mantarı Deyince Çok mu Kültürlü Sandınız
Öyle sandıysanız ne diyeyim:) Şimdi doğru düşünmüşsünüz desem burnu büyüklük yapıp haksız bir kibire kapılmış olacağım, yok yanıldınız desem sayfama haksızlık edeceğim:)
Peki nereden çıktı bu Kültür Mantarı (topraktan bitmedi ya:). Aslında blogumu açtığım sıralar deli gibi kitap okuyordum, sinema ve tiyatroları bolca ziyaret ediyor, resim kursuna gidip, karakalem resimler yapıyordum ve üstüne üstlük bir de doktora eğitimine yeni başlamış ve derslere gidip geliyor ve bir sürü şey öğreniyordum. Yani tam bir kültür abidesi olmuştum:) O sıralar bu isimle blogu açmama rağmen bir türlü yazmaya başlayamadım.
Tam blog yazmaya karar verdiğimde oluşturduğum bu içi boş blog çıktı karşıma. Başladım yazmaya:) Tabii insanların hayatları seneler geçtikçe değişiyor. Evlendim, evim herşeyin üzerine çıktı. Sinemalar, tiyatrolar daha az ziyaret edilir oldu. Akşamları evde kitap okurdum, şimdi ise eşime sohbet etmeyi veya televizyon izlemeyi sever oldum. Resimler yapmanın yerini mutfakta lezzetli yemekler yapmak, boş vakitlerde kanaviçe işlemek aldı:) Haliyle Kültür Mantarı yer yer mutfakta kullandığımız bildiğimiz kültür mantarına döndü:)) Şikayetçi miyim? Tabii ki de değilim:) Öyle ya da böyle ben Kültür Mantarıyım sonuçta...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)