4 Kasım 2013 Pazartesi
Reçelli Yoğurt Tatlısı
Aslında adını tam olarak ne koymak gerekirdi bilemiyorum zira bir nevi taklit cheesecake dir kendisi:) Yani cheesecake 'in labne yerine yoğurt ile yapılanı diyebiliriz. Ama inanın lezzeti çok farklı değil. Hiç cheesecake yapmamıştım ama tarifi okuduğum blogda yapılmasının daha kolay olduğunu yazıyordu.
Fazla uzatmadan hemen tarifini yazayım isterseniz.
Malzemeler:
2 paket burçak bisküvi
5 yemek kaşığı tereyağı
1/2 su bardağı fındık
Üst malzeme:
800 gr süzme yoğurt (ben süzme yoğurdu kendim yaptım.)
200 gr şeker (1 su bardağı)
3 yumurta
1 paket vanilyalı puding
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 yemek kaşığı irmik
Önce taban için bisküvileri un haline getirip erimiş tereyağı ve çekilmiş fındıkları ekleyip karıştırdıktan sonra kelepçeli kabın tabanına döşüyoruz.
Daha sonra üstü için süzme yoğurdu iyice çırpıyoruz. Yumurtaları ve şekeri ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. Ardından diğer kuru malzemeleri de ilave ederek iyice karıştırıyoruz. Tabanın üzerine döküyoruz. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
Bu arada yoğurdu kendi mayaladığım yoğurdu tülbent üzerinde bekleterek süzme yoğurt yaptığımı da belirtmeden edemicem.
Birde asıl tarifte şöyle bir not vardı: hazır vanilyalı puding karışımı yerine 2 kaşık un ve 2 kaşık nişasta kullanabirsiniz. Ben iki türlü de denedim. Kesinlikle vanilyalı puding karışımı kullanmanızı tavsiye ederim. Daha lezzetli oluyor.
27 Eylül 2013 Cuma
Penceremin Önündeki Hazine
Çiçek bakma merakım ilk defa eşimin doğum günümde aldığı orkide ile başlamıştı. Orkidemin resmini burda da paylaşmıştım hatta. Ama onun çiçek açan sapları kurudu malesef. Ben de o sapları kestim. O yüzden bu sene çiçek açamadı. Ama yaprakları çok güçlü. Hatta her ay ortasından yeni bir yaprak çıkartıyor. Çiçek açmasa bile ben onu çook seviyorum ve gözüm gibi bakıyorum.
Menekşe merakım ise çiçekçilik yapan dostlarımızın bana bebeğim henüz doğmamış olmasına rağmen ilk anneler günüm için hediye ettikleri o güzel menekşe ile başladı. Menekşenin çiçekleri açtıkça baktım evim şenlendi ben daha bir istekle bakmaya başladım. Bunu gören annem de gitti bana üç tane daha aldı. Salondaki pencerenin önüne dizdi. Yerlerini de öyle bir sevdiler ki açtıkça açıyorlar. Sonuç olarak penceremin önünde küçük bir hazine oluştu:))
Menekşe merakım ise çiçekçilik yapan dostlarımızın bana bebeğim henüz doğmamış olmasına rağmen ilk anneler günüm için hediye ettikleri o güzel menekşe ile başladı. Menekşenin çiçekleri açtıkça baktım evim şenlendi ben daha bir istekle bakmaya başladım. Bunu gören annem de gitti bana üç tane daha aldı. Salondaki pencerenin önüne dizdi. Yerlerini de öyle bir sevdiler ki açtıkça açıyorlar. Sonuç olarak penceremin önünde küçük bir hazine oluştu:))
Bu arada ikinci orkidemi de eşim yine ilk anneler günümde aldı. Çok uzun süre çiçekli kalmasına rağmen o da yavaş yavaş kurumaya başladı. Bu kadar güzel olan bu çiçeğin bakımının çok zor olması ne üzücü. Eğer bana orkide bakımıyla ilgili vereceğiniz tavsiyeleriniz varsa merakla bekliyorum.
Şimdi evdeki en kıymetli hazinemi uyurken seyretmeye gidiyorum. En keyiflisi o çünkü:))
21 Eylül 2013 Cumartesi
Dantelin Modasi Geçmez Kızım...
Uzun bir aradan sonra tekrar bloguma yazı yazabiliyor olmanın sevinciyle sanırım tekrar karşınızdayım. Sanırım diyorum çünkü meşguliyetim çok büyük. Her an ağlayıp bana işimi yarıda bıraktırabilir:)) Minik oğlum dünyaya geldi ve bugün tam 2 aylık oldu:) Blogumdan uzun süre ayrı kalışımın nedeni de bizzat kendisidir. Hazır uyumuşken hemen bir sesleneyim burdan dedim:))
Geçen gün salonda vitrin temizliği yaparken annem neden dantellerimi kullanmadığını sordu. Oysa çeyzimde dünya kadar dantelim vardı. Dantelin demode olduğunu söylediğimde ise cevabı çok sert ve netti: Dantelin modası geçmez kızım...
Aslında çok haklıydı. Dantel deyince benim aklıma seksenler dizisindeki koltuk kollarına ya da sırtlarına örtülen danteller geliyordu. Ama serince benim de çok hoşuma gitti. Hiç de öyle demode görünmedi bilakis çok zarif ve şık durdu. Anneme tekrar tekrar teşekkür ettim. Bu el emeği göz nuru danteller için ve sizinle de paylaşmak istedim.
Bu arada fotoğraf makinesini oğlumun fotoğraflarını çekerken tarih atması için ayarlamıştım. Değiştirmeyi unutarak çekmiş bulundum. Güzel görünmüyor köşede ama idare ediverin nolur.
Geçen gün salonda vitrin temizliği yaparken annem neden dantellerimi kullanmadığını sordu. Oysa çeyzimde dünya kadar dantelim vardı. Dantelin demode olduğunu söylediğimde ise cevabı çok sert ve netti: Dantelin modası geçmez kızım...
Aslında çok haklıydı. Dantel deyince benim aklıma seksenler dizisindeki koltuk kollarına ya da sırtlarına örtülen danteller geliyordu. Ama serince benim de çok hoşuma gitti. Hiç de öyle demode görünmedi bilakis çok zarif ve şık durdu. Anneme tekrar tekrar teşekkür ettim. Bu el emeği göz nuru danteller için ve sizinle de paylaşmak istedim.
Bu arada fotoğraf makinesini oğlumun fotoğraflarını çekerken tarih atması için ayarlamıştım. Değiştirmeyi unutarak çekmiş bulundum. Güzel görünmüyor köşede ama idare ediverin nolur.
Etiketler:
el işi
30 Mayıs 2013 Perşembe
İkinci Küçük Gemi
İkinci küçük gemi de ortaya çıktı. Bu da en az diğeri kadar şirin oldu:) Sonuçta ortaya nasıl birşey çıkacak ben de çok merak ediyorum..
Bu arada bu sefer de el işine kafayı takmış gibi görünüyorum değil mi? Ama en kısa zamanda cep telefonumda biriken güzellik ve moda üzerine mesajları da paylaşmak istiyorum..
27 Mayıs 2013 Pazartesi
KÜÇÜK GEMİ
Dikkat ettim de uzun zamandır yazmadığım gibi, son yazılarımda hep tarifler vermişim. Boğazıma biraz fazla düşkündüm zaten son zamanlarda. Ama baktım bu düşkünlük bana kilolar olarak geri dönmeye başlıyor, kalorili tatlılar, pastalar faslına ara vermeye karar verdim.
Mutfak işlerine ara verince kanaviçe işlerine güzel bir keskin dönüş yaptım. Yarım işlerim şöyle bir kenarda bekleyedursun ben hafta sonu bu küçük gemiyi işledim. Çok ama çok şirin oldu. Hemen de paylaşmalıyım dedim.
Bu arada hemen biter bitmez resimleyip paylaşmak istedim o yüzden de ütüleme fırsatım olmadı. Hoş karşılayacağınızı umut ediyorum. Zaten son şekli ütülenmiş olacak. Şimdi sıra diğer gemiciklerde...
En son olarak da bu gemiciklere küçük bir gemici lazım:))
Etiketler:
cross stitch,
çarpı işi,
içe örnekleri,
kanaviçe
25 Nisan 2013 Perşembe
Kuru Meyveli Kek
Aslında kek hepimizin dar zamanda sığındığı en kolay ve pratik yiyeceklerden biri. Ama herkesin kendine özgü bir kek tarifi vardır. Ben de o yüzden kendi tarifimi sizlerle paylaşayım istedim. Doğruyu söylemek gerekirse son zamanlarda daha da bir lezzetli olmaya başladı keklerim:) Bu arada kekimde çok az yağ olduğunu da belirtmek isterim. Hatta ben tarifte yazandan daha bile az yağ koyuyorum.
Malzemeler:
1,5 su bardağı şeker
3 yumurta
2/3 su bardağı süt
1/3 su bardağı sıvıyağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
limon kabuğu rendesi
kuru meyveler
2,5 su bardağı un
Önce yumurta ve şekeri birlikte çırpıp iyice köpürtüyoruz. Bir su bardağını üçte ikisi süt ve üzeri yağ ile tamalayarak dolduruyoruz ve çırpılmış karışıma ekliyoruz. Sonra vanilya, limon kabuğu rendesi ilave ediyoruz. Son olarak da yıkayıp süzdüğümüz kuru meyveleri (bizim evde kayısı, incir ve üzüm vardı) unla iyice karıştırarak, kabartma tozu ile ile birlikte ekliyoruz.
Meyveli kek yaparken meyvelerin ilave edilmeden önce una bulanması onların birbirine yapışıp dibe çökmesini engelliyor. Bu da böyle küçük bir püf noktası:))
6 Nisan 2013 Cumartesi
Meyveli Tart Yaptım, Ben yaptım:)
Daha önce de yapmıştım meyveli tart ama o zaman hamuru kalıptan sıcakken çıkarmaya çalıştığımdan elimi yakıp, kalıpı düşürmüş ve hamurum kırılmıştı. Bu sefer ki ustalık eserim oldu resmen. Üstelik övünmek gibi olmasın lezzeti de çok güzel olmuş. Ayıptır söylemesi bayılarak yedim desem yeridir.
İsterseniz lafı fazla uzatmadan tarifini vereyim. Tabanı için sable hamuru tarifini kullandım. Bu hamuru özellikle elmalı turta yaparken kullanıyorum. Ona daha çok yakışmasına rağmen, tart için de ideal bir hamur gibi geldi.
Çünkü normalde biraz daha sert olan tart hamuru bana daha az lezzetliymiş gibi geliyor.
Sable Hamuru tarifini daha önce anlatmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz.
İçerisindeki krema için:
1,5 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı toz şeker
1 yumurta sarısı
1 paket vanilya
2 yemek kaşığı labne
Labne ve vanilya hariç tüm malzemeleri tencereye koyup, muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırarak pişiriyoruz. Pişmesine yakın vanilya ve labneyi ekleyerek iyice karıştırıyor ve bir taşım kaynatarak altını kapatıyoruz.
Hazırladığım kremayı tartın üzerindeki havuz kısmına yayarak soğumaya bırakıyoruz ve soğuyunca arzu ettiğimiz meyvelerle süslüyoruz.
Bu arada markette gezerken dr quetker'in tart jölesini gördüm. Üzerindeki meyvelerin kararmasını önler düşüncesiyle en üste de ondan üzerindeki yapılışına bakarak hazırlayıp döktüm. Yalnız küçük bir tecrübe edindim: Bir paket çok geliyormuş, birkaç kaşıkla üzeri kaplandı. Paketin yarısını yarım ölçülerle kullanmanız yeterli olacaktır.
Etiketler:
nefis yemekler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)