Sayfalar

27 Nisan 2012 Cuma

Çok Değişik Oldu: Pırasalı Mısırunlu Turta


Aslında yapmaya başlarken bu kadar lezzetli olacağını hiç tahmin etmemiştim. Ama içinde pırasa olan bir yemek ancak bu kadar güzel olabilir. Çok beğenerek yedik eşimle beraber. Mısır unu ve pırasa kesinlikle birbirine çok yakışıyormuş. Kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.

26 Nisan 2012 Perşembe

Yaz Geldi ya Saç Şeklini de mi Değiştirsek

Bu aralar modayla fena halde haşır neşir olmuş durumdayım:) Bu yaz rengarenk kıyafetler moda ya, acaba dedim bu kadar şenlenmişken bir de saç şeklini ve rengini mi değiştirsek:)
Aslında bu yaz da uzun zamandır olduğu gibi uzun saç moda. Saçlarınızı topluyorsunuz sıkı sıkı ve at kuyruğu yapıyorsunuz başınızın üzerinden. Ya da değişik değişik örüyorsunuz. Yani televizyondan ve basından takip ettiklerim hep böyle:)

Ama ben 12 sene falan oldu herhalde hep uzun saçlıydım. Maşallah diyeyim, kestirsem de saçlarım çabuk uzayıverir:) O yüzden dedim ki sanki bir değişiklik yapma zamanı mı geldi... Biraz kısaltsak boyunu ama yine de havalı bir model olsa:) Mesela Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisindeki Aylin'in saç modeli:) Özellikle düğündeki modelini çok beğenmiştim.

25 Nisan 2012 Çarşamba

Yaz için Alışveriş Yapmak Lazım

Mevsim değişince kıyafetlerde de bir değişiklik yapma isteği oluyor insanda. Modaya uygun giyinmek için de alışverişe çıkmak şart oluyor:)
Ben de hemen bir alışveriş listesi oluşturdum. Neler modaymış bir baktım önce internetten ve televizyondan:)
Bu yaz skiny jeanler modaymış, malum zaten heryerde bangır bangır yazıyor. Hemi de rengarenk olanları:) Ben de kendime limon sarısı veya su yeşili olanından almak istiyorum. Tabiii bunları rahatça giyebilmek için önce birazcık daha zayıflamak lazım:;)



23 Nisan 2012 Pazartesi

Lorelei Diyor ki: 23 Nisan’a doğru bebek burçlar


Bugün 23 Nisandı…
Çok az millete nasip olan bir bayram kutluyoruz. Medeniyetleriyle övünen hiç bir ülkede olmayan bir özel gün. O yüzden böylesine güzel bir güne sahip olduğumuz için gurur duyuyorum.
Yeniay’da ve 23 Nisan’da, burçlardan söz ederken bebeklik burçlarına bir bakmak güzel olmaz mı?
Bebek koçlar, ilgiyle ve kişiliklerine saygı gösterilerek bakıldıklarında son derece uyumlu ve sorun çıkarmayan bebekler olurlar. Kontrolü elinde olmayı sever, cesurdur ve çok ilgi bekler. Gürültülü oyuncakları sever, orayı burayı kurcaladıklarından başlarına kolayca bela açabilirler.
Bebek boğalar, yemeklerini verdiğiniz ve gazlarını çıkardığınız sürece çok tatlıdırlar, huyuna gidin yoksa inat edecekler ve yemek yememekte ya da uyumamakta direneceklerdir. Aşırı sahiplenicidirler. Paylaşmayı öğretmeniz gerekebilir.

21 Nisan 2012 Cumartesi

İstanbul'da Bahar Bir Başka

Farkettim ki yine arayı biraz fazla açmışım. Ama bu aralar inanın çok işim var. Bir yandan sabah erkenden kalkıp işe gitmek, diğer yandan ev işleri ve şu sıralar birde doktora tez çalışmalarım yoğunlaştı. Sayfama vakit ayıramaz oldum. Dün de tezimle ilgili bazı prosedürler için İstanbul Üniversite'nin Beyazıt Kampüsü'nde olan rektörlüğüne gittim. Ve bu resimleri çekmeden edemedim. Zaten hava o kadar güzeldi ki dün. Günlerdir süren Nisana yağmurlarından sonra adeta içimiz aydınlandı, güneşin görünmesiyle:)

Rektörülüğe doğru yürürken yolda lalerin içinde, fotoğraflarını çekmeden duramadım. Dünkü o koşuşturmacanın yorgunluğunun içinde bu manzara bir dinlenme molası gibi geldi.

İşte lale sevneler için, İstanbul Üniversitesi'nin laleli yolu:)


17 Nisan 2012 Salı

Bir Kitap Daha Bitti: Küçük Arı- Chris Cleave



Kitabı bu sabah trende gelirken bitirdim. Sabah işe gelirken tren yolculuklarımda bana eşlik eden inanılmaz güzel bir kitaptı. Her kitabı bitirdiğimde kapıldığım mutluluk duygusuyla birlikte alışmışlığı kaybetmenin hüznünü de yaşadım bu sabah. Gerçekten çok alışmıştım bu kitaba. Kitabın küçük kahramanı Küçük arı çok tanıdık biri gibi gelmeye başlamıştı.

Kitabı çok beğenerek okuduğumu ve şiddetle tavsiye ettiğimi belirtmek isterim öncelikle. Daha sonra kitabın konusunu anlatmayacağım çünkü kitabın arkasında şöyle yazıyor:

"Bu kitabı okuduğunuzda herkese anlatmak isteyeceksiniz. Bunu yaptığınızda, lütfen neler olduğunu anlatmayın; çünkü bütün büyü olayların akışında...."

İşte kitabın arkasındaki bu paragrafı okuduğumda kitabı okumaya dair içimdeki istek daha da arttı. Acaba ne anlatıyor diye merak etmekten kendimi alamadım. İyi ki de okumuşum. Kitapla ilgili söyleyebileceğim bir şey var ama yine de... Kitabın içinde yaşanılan buruk anlar olmasına rağmen çok pozitif bir kitap. İnsana çektiği sıkıntıların içinde yine de mutlu olabileceğini, dertlerle savaşabileceğini gösteriyor.

"Nisan yağmurlarından sonra Mayıs çiçekleri açar"

"Eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse, gülümse ve şişman bir adammışsın gibi davran"

Kitaptan alabileceğim iki söz. İkincisi kitabın son sayfasında yazıyordu ve tüm kitabı kısaca özetliyordu adeta...

16 Nisan 2012 Pazartesi

Lorelei Diyor ki: İlişkinizde elementlerin rolü


Bir ilişkide iki insanın hangi burçta olduğu kadar doğum haritalarındaki elementler ve niteliklerde çok önemli, çünkü iki insan arasındaki temel kimyayı gösterirler.
Elementlerle ilgili bazı temel şeyleri bilmekte fayda vardır.  Ateş koç, aslan ve yaydır. Toprak boğa, başak ve oğlaktır. Su yengeç, akrep ve balıktır. Hava ikizler, terazi ve kovadır.
Doğum haritasında ateş burçları fazla olan biri genellikle geleceğe odaklanır ve herhangi bir şeyin ileride olabilecek haline bakar.
Toprak insanı ‘şimdi ve burada’dır. Her şeyi siyah-beyaz ve gerçekçi bir şekilde görür.
Su insanı geçmişe yönelir. Duygusal tarihiyle, hatırladığı duygularla ilgilidir.
Hava insanı geçmiş-gelecek-şimdi arasında hareket edebilir, günlük faturalarla da ruhun derinlikleriyle de meşgul olabilir.
Bunlar tek başına doğum haritalarındaki element dağılımını gösterir. Ama iki kişinin doğum haritaları karşılaştırıldığında ortaya çıkan karşılaştırma haritası da önemlidir. Çünkü iki insanın haritalarının ortak noktalarından oluşan karşılaştırma haritasında bambaşka bir element dağılımı ortaya çıkabilir.
İlişkide tarafların birbirlerinin elementlerine nasıl yanıt verdiklerine bakmak her zaman çok ilginçtir. Örneğin birinin su elementi azken diğerinin çoksa, su elementi az olan kendini dengelemek için bir şekilde diğerini çeker. Ya da biri ateş diğeri toprak insanıysalar ve biri ileri bakarken diğeri şimdi ve burada yaşıyorsa, bu ikisi birbirlerini dengeleyerek uyumu yakalayabilirler veya tersine çatışma da çıkabilir.
Bazen taraflardan birinin doğum haritasında veya karşılaştırma haritasında bir element çok fazla vurgulanabilir veya hiç olmayabilir.
İlişki açısından element ve nitelik dağılımına bir bakarsak:
Ateş fazlalığı: Eğer çiftlerden birinin doğum haritasında veya çiftin karşılaştırma haritasında ateş fazlalığı varsa tutkulu bir çift söz konusudur. Hareketli, dürtüsel, drama dolu bir yaşamları vardır. Oturup düşünmektense hemen harekete geçerler çünkü geleceğe odaklıdırlar. Sürekli ne olacağını düşünürler ve hareket ederler. Böyle bir çift enerjilerini sağlıklı bir şekilde kanalize etmeli, aksi halde kendilerini veya birbirlerini yakabilirler.
Toprak fazlalığı: Eğer kişisel doğum haritasında veya karşılaştırma haritasında toprak elementi baskınsa somut, katı, sağlam bir yapı vardır. Bu çiftler, şimdiki anla ve somut bir şeyi yapmakla meşguldürler. Çalışarak ustalaşan ve yöneten insanlardır. Bu kadar fazla toprak onları pratik konularla çok fazla meşgul olmaya ve düşünmeye yani işkolikliğe itebilir ki bu da risk alma potansiyelini, tutkuyu, yaratıcılığı öldürebilir.
Hava fazlalığı: Bir şeyi alıp daha yüksek seviyelere taşımak, daha yüksek seviyeye çıkarmak söz konusudur. Fikirleri, prensipleri, ülküleri paylaşmaktan ve tartışmaktan hoşlanan insanlardır. Neyi tartıştıkları ve neyi konuştukları eğitim düzeylerine göre değişir ama alışveriş boyutu zihinseldir. Duyguları hakkında da konuşabilirler ama duygusal bir şekilde değil.Bu çiftler, duygusal yönleriyle de ilgilenmeliler.
Su fazlalığı: Bu insanlar kişisel sınırları konusunda dikkatli olmalıdırlar çünkü çok fazla kaynaşırlar ve kimin nerede başlayıp nerede bittiğini bilemezler. Bu yüzden birinin en küçük bir duygusal değişimi, diğerini de etkiler. Aşırı hassastırlar,her an tutunmak ihtiyacı hissedebilirler. Duygusal anlamda hayaller ve hoş paylaşımlar olsa da, duygusal bağımlılık söz konusudur. İlişkide kimlik tanımı ve sınırları belirleme konusuna dikkat edilmelidir.
Bir doğum haritasında veya karşılaştırma haritasında ilişki açısından önemli bir diğer nokta, herhangi bir elementin hiç bulunmamasıdır. Bu durumda:
Ateş yokluğu, ilişkide heyecanın, aktivitenin ve dinamizmin eksikliğini gösterebilir. Ateş evleri olan birinci, beşinci ve dokuzuncu evlerde gezegenlerin olması eksikliği telafi edebilir.
Toprak yokluğu, ilişkinin kök salmamasını ya da somutlaşmamasını işaret edebilir. Toprak evleri olan ikinci, altıncı ve onuncu evlerde gezegen yerleşimi varsa eksikliği giderebilir.
Hava yokluğu, zihinsel olarak ilişkinin heyecan verici olmaması demek olabilir. Hava evlerinde yani üçüncü, yedinci ve on birinci evlerde gezegenlerin varlığı eksikliği doldurabilir.
Su yokluğu, duyguların işin içine katılmadığı ya da çiftin birbirlerine karşı duyarlı olmadıkları anlamına gelebilir. Su evlerinde yani dördüncü, sekizinci ve on ikinci evlerde gezegen yerleşimi eksikliği giderebilir.
Nitelikler açısından şunlar söylenebilir: 
Öncü burçlar (koç, yengeç, terazi ve oğlak) fazlaysa, bu çift kendi arasında da rekabet yaşar ve dolayısıyla bir şeyden bir şeye rekabetle atlarlar. İlişki aşırı bir şekilde hareket odaklıdır. Başlatma ve inisiyatif alma temaları vardır. Bu yüzden böyle bir çifte başladıklarını bitirmeleri, neyle ilgileniyorlarsa o ilgiyi sürdürmeleri tavsiye edilebilir.
Sabit burçlar (boğa, aslan, akrep ve kova) çoksa, dinamik olmak, ilişkiye biraz hareket katmak sorunu olabilir. Bir arada rahattırlar ama bu durum giderek sıkıcı olabilir. Birbirlerine karşı inatçı olabilirler. Pratik konularla uğraşmaktan yorulabilirler ki bu da ilişkinin heyecanını tüketebilir. Bu durumda ilişkiye dinamizm katmazlarsa ilişki tıkanabilir.
Değişken burçlar (ikizler, başak, yay ve balık)çoksa, taahhütte bulunmak, karara varmak, bir çift olarak bir arada kalmak konusu güçlenir. İlişkiyi bir çaba harcayacak kadar gerçek bulmazlar, “nasılsa her şey değişecek, hiçbir şey kalıcı değil, niye çaba harcayalım” diye düşünürler. Bu durumda bir şeye tutunmaları, onu gerçek hale getirmeleri tavsiye edilebilir.
Tüm ilişkileriniz mutlulukla dolu olsun…
LORELEİ

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...