Geçen hafta kısacık süren o güzel gezimizin ardından bilgisayar başına geçip yazmaya başlamak çok zor oldu. O yüzden biraz arayı açmış oldum. Ama dedim ki sonra "böyle olmaz, toparlanmak lazım". Daha yazacak çok şey var... Bir sürü yarım elişim, okuduğum çok güzel bir kitabım, izlediğim filmlerim var anlatılacak. Ama tabii hepsinin bir zamanı da var. Kitabımı bitirmeden hakkında yorum yapmak istemediğimden kitap için birazcık bekleyeceğiz:)
Bu arada maalesef artık sabahları işe trenle gelemiyorum. Tren artık Pendiğe kadar geliyor. Ben de o yüzden servise dönüş yaptım. Aslında çok fazla şey değişmedi. Sabah 10 dakika erken çıkıyorum evden ve akşam da 10 dakika geç giriyorum eve. Ama araba biraz tuttuğu için serviste kitap okuyamıyorum. Onun yerine sabahları radyo açık oluyor ve radyoda Nihat Sırdar'ı dinliyorum:) İtitraf etmeliyim çok keyifli:) Sabah trafiğinde ülke sorunlarını esprili bir dinle dinlemek güzel oluyor gerçekten.
7 Mayıs 2012 Pazartesi
1 Mayıs 2012 Salı
29 Nisan 2012 Pazar
Yeşil ve Mavinin Dinlendirici Birlikteliği: AĞVA
Madem 1 Mayıs resmi tatil, biz de pazartesiyle birleştirip güzel bir tatil yapalım, kışın yorgunluğunu üzerimizden atalım ve yaza dinlenmiiş bir halde dingin bir kafayla girelim dedik. Ben istedim ki: çok uzak bir yere gitmeyelim, hem yakın olsun, hem sakin olsun, hem de güzel bir manzarası olsun. Tam dinlenmiş olalım. Şöyle söyleyeyim tam yerini seçmişiz: AĞVA
Daha önce televizyonda dizilerde görmüştüm, bir kere de çocukken gelmiştim. Nehir kenarındaki otelleri tekrar görmeyi çok istiyordum. Yemyeşil ağaçların içinden akan yeşil bir nehir ve sonunda masmavi bir deniz. Hem de uçsuz Karadeniz. Ülkemizin hırçın çocuğu:)
Yolculuğumuz Üsküdardan başladı. Üsküdardan Şile-Ağva arabalarına bindik. Yolculuğun 3 saat süreceğini öğrenince biraz hayal kırıklığına uğradım desem doğru olur. Çok uzun sürecekmiş gibi geldi. Ama yolun 1 saati zaten İstanbul içinde geçti. Ardından otobandan Şile. Buraya kadar dümdüz yolda hiç sıkıntısız geçti zaten. Şile'de 15 dakika mola verdikten sonra virajlı ağva yolları. Başta yol tutacak diye korkmama rağmen sonradan ağaçlı yolları izlerken yolun nasıl geçtiğini anlamadım bile:)
Daha önce televizyonda dizilerde görmüştüm, bir kere de çocukken gelmiştim. Nehir kenarındaki otelleri tekrar görmeyi çok istiyordum. Yemyeşil ağaçların içinden akan yeşil bir nehir ve sonunda masmavi bir deniz. Hem de uçsuz Karadeniz. Ülkemizin hırçın çocuğu:)
Yolculuğumuz Üsküdardan başladı. Üsküdardan Şile-Ağva arabalarına bindik. Yolculuğun 3 saat süreceğini öğrenince biraz hayal kırıklığına uğradım desem doğru olur. Çok uzun sürecekmiş gibi geldi. Ama yolun 1 saati zaten İstanbul içinde geçti. Ardından otobandan Şile. Buraya kadar dümdüz yolda hiç sıkıntısız geçti zaten. Şile'de 15 dakika mola verdikten sonra virajlı ağva yolları. Başta yol tutacak diye korkmama rağmen sonradan ağaçlı yolları izlerken yolun nasıl geçtiğini anlamadım bile:)
27 Nisan 2012 Cuma
Çok Değişik Oldu: Pırasalı Mısırunlu Turta
Aslında yapmaya başlarken bu kadar lezzetli olacağını hiç tahmin etmemiştim. Ama içinde pırasa olan bir yemek ancak bu kadar güzel olabilir. Çok beğenerek yedik eşimle beraber. Mısır unu ve pırasa kesinlikle birbirine çok yakışıyormuş. Kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.
26 Nisan 2012 Perşembe
Yaz Geldi ya Saç Şeklini de mi Değiştirsek
Bu aralar modayla fena halde haşır neşir olmuş durumdayım:) Bu yaz rengarenk kıyafetler moda ya, acaba dedim bu kadar şenlenmişken bir de saç şeklini ve rengini mi değiştirsek:)
Aslında bu yaz da uzun zamandır olduğu gibi uzun saç moda. Saçlarınızı topluyorsunuz sıkı sıkı ve at kuyruğu yapıyorsunuz başınızın üzerinden. Ya da değişik değişik örüyorsunuz. Yani televizyondan ve basından takip ettiklerim hep böyle:)
Ama ben 12 sene falan oldu herhalde hep uzun saçlıydım. Maşallah diyeyim, kestirsem de saçlarım çabuk uzayıverir:) O yüzden dedim ki sanki bir değişiklik yapma zamanı mı geldi... Biraz kısaltsak boyunu ama yine de havalı bir model olsa:) Mesela Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisindeki Aylin'in saç modeli:) Özellikle düğündeki modelini çok beğenmiştim.
Aslında bu yaz da uzun zamandır olduğu gibi uzun saç moda. Saçlarınızı topluyorsunuz sıkı sıkı ve at kuyruğu yapıyorsunuz başınızın üzerinden. Ya da değişik değişik örüyorsunuz. Yani televizyondan ve basından takip ettiklerim hep böyle:)
Ama ben 12 sene falan oldu herhalde hep uzun saçlıydım. Maşallah diyeyim, kestirsem de saçlarım çabuk uzayıverir:) O yüzden dedim ki sanki bir değişiklik yapma zamanı mı geldi... Biraz kısaltsak boyunu ama yine de havalı bir model olsa:) Mesela Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisindeki Aylin'in saç modeli:) Özellikle düğündeki modelini çok beğenmiştim.
25 Nisan 2012 Çarşamba
Yaz için Alışveriş Yapmak Lazım
Mevsim değişince kıyafetlerde de bir değişiklik yapma isteği oluyor insanda. Modaya uygun giyinmek için de alışverişe çıkmak şart oluyor:)
Ben de hemen bir alışveriş listesi oluşturdum. Neler modaymış bir baktım önce internetten ve televizyondan:)
Bu yaz skiny jeanler modaymış, malum zaten heryerde bangır bangır yazıyor. Hemi de rengarenk olanları:) Ben de kendime limon sarısı veya su yeşili olanından almak istiyorum. Tabiii bunları rahatça giyebilmek için önce birazcık daha zayıflamak lazım:;)
Ben de hemen bir alışveriş listesi oluşturdum. Neler modaymış bir baktım önce internetten ve televizyondan:)
Bu yaz skiny jeanler modaymış, malum zaten heryerde bangır bangır yazıyor. Hemi de rengarenk olanları:) Ben de kendime limon sarısı veya su yeşili olanından almak istiyorum. Tabiii bunları rahatça giyebilmek için önce birazcık daha zayıflamak lazım:;)
23 Nisan 2012 Pazartesi
Lorelei Diyor ki: 23 Nisan’a doğru bebek burçlar
Bugün 23 Nisandı…
Çok az millete nasip olan bir bayram kutluyoruz. Medeniyetleriyle
övünen hiç bir ülkede olmayan bir özel gün. O yüzden böylesine güzel bir güne
sahip olduğumuz için gurur duyuyorum.
Yeniay’da ve 23 Nisan’da, burçlardan söz ederken bebeklik
burçlarına bir bakmak güzel olmaz mı?
Bebek koçlar, ilgiyle ve kişiliklerine saygı gösterilerek bakıldıklarında
son derece uyumlu ve sorun çıkarmayan bebekler olurlar. Kontrolü elinde olmayı
sever, cesurdur ve çok ilgi bekler. Gürültülü oyuncakları sever, orayı burayı
kurcaladıklarından başlarına kolayca bela açabilirler.
Bebek boğalar, yemeklerini verdiğiniz ve gazlarını çıkardığınız
sürece çok tatlıdırlar, huyuna gidin yoksa inat edecekler ve yemek yememekte ya
da uyumamakta direneceklerdir. Aşırı sahiplenicidirler. Paylaşmayı öğretmeniz
gerekebilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)