Sayfalar

7 Şubat 2012 Salı

ALAMUT'tan Geldim Hoş Geldim:)

Keşke sadece okumakla kalmasak gidip görebilsek, acaba o zaman hayal gücümüzün genişliğinden etkilenirken, gördüklerimiz karşısında hayal kırıklığına mı uğrarız? Ben bu fotoğrafları gördüğümde biraz hayal kırıklığına uğradım. Kitabı okurken ne kadar da farklı düşünmüştüm. Gerçi şimdi haksızlık etmeyeyim, üzerinden nerden baksanız koskoca bin yıl geçmiş. Tabii ki değişmiştir, yıkılmıştır ama ne bileyim işte:)


Hani geçen hafta "Fedailerin Kalesi Alamut" adında bir kitap okuduğumdan, kitabın çok ilginç ve çok güzel olduğundan size bahsetmiştim. Yazımı yayınladığımın akşamı abimin iranda bulunan bu kaleyi gördüğünü ve gezdiğini öğrendim. Sağolsun bilgisayarından hemen kaleye ait fotoğrafları verdi bana:) Daha doğrusu kaleye ait yıkıntıların fotoğrafları. Bende burdan sizinle paylaşmalıyım diye düşündüm. Gerçi kitabı okumayı düşünüyorsanız öncesinde fotoğrafları görmeniz, hayal gücünüzün sınırlarını birazcık daraltabilir. Ama olsun ben yine de görmeliyim diyorsanız işte buyrun:






Madem resimlerini yayınladık biraz da ansiklopedik bilgi verelim. Bakalım Bu Alamut Kalesi nerdeymiş? İran'ın Tahran kentinde bulunan bu kale, İsmaili mezhebinin merkezi olmuş. İsmaililerin başı da Hasan Sabbah.  Hasan Sabbah'ın kaleyi ele geçirme yöntemi de çok ilginçti. Kalenin komutanıyla anlaşıp para karşılığı kaleyi alıyor. Ama Selçuklu sultanı kale komutanını cezalandırmasın diye de bir senaryo yazıyorlar. Sözüm ona Hasan Sabbah komutanı kandırmış. Komutana "bana burdan bir hayvan postu büyüklüğünde yer sat" diyor. Komutan kabul edince de , postu 1 cm genişliğinde şeritler halinde kestiriyor ve kalenin çevresini dolandırıyor bu şeritlerle:) Böylelikle zavallı komutan da kaleyi bırakmak zorunda kalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen Ne Dersin?

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...